Selman Sami Taşçı / Genç Haber Merkezi / @selmantsc

Mâlum yaz aylarına girmiş bulunmaktayız. Güneş iyice kendini göstermeye başladı. Sıcaklar bir hayli arttı. Lâkin yaz güneşi çarpar derler. Acaba güneş mi insanları çarpıyor?

Pek sanmıyorum güneşin insanları çarptığını. Çarpıyorsa dahî güneşin tek başına bir suçu yok. Vermek istediğim mesaj sanırım alındı.

Yaz sezonu açılmakla birlikte denizler, eğlence alanları, fuarlar dolup taşıyor. Akşam güneş olmasa da, insanlar sıcaktan çarpılmış şekilde geziyorlar. Bu çarpılma insanları hem madden, hem mânen bir şoka uğratıyor. İnsanlar ne yapacağını şaşırıyorlar. Çok şaşırtıcı!

Hepimiz sahillere gitmişizdir. Kimileri denize girer, kimileri kumsalda uzanmış güneşe karşı bir seyir hâlinde. Güneşte yanmak istiyorum diyerekten güneşlenenler var, gerçi güneşlenmenin başka bir amacı yok ama neyse. İçimden şunu demek geliyor o kişilere; Üslûbunla güneşlensene be kardeşim!

Şahsım olarak pek sevmem böyle kumsallık alanları. Mânen zarara uğruyorum, maneviyatım çöküyor ve “error!” mesajı alıyorum. Sonra işin yoksa şeytanla uğraş.

Yüzmek güzeldir, sünnettir de ayrıca. Lâkin her sâhilde de yüzülmez. İlk önce mânevî temizliğe önem vermeli sonra maddî temizliğe dikkat etmeliyiz. Yoksa yaz güneşi bizi de çarpar.

İşin özü şudur; Mânen kendimize dikkat ederek, madden çarpılmaya engel olacağız. Kalbin harama kaymasını engelleyerek, nefsimizin istek ve arzularını geri tepeceğiz. O zaman daha sağlıklı ve Allah’ın istediği şekilde bir iş yapmış oluruz. Umuyorum bu yaz mânen temiz, madden güzel sâhiller görebiliriz. Güzel bir yaz geçirmeniz dileğiyle… 


GENÇ'ın Yazısı.