Demokrat Parti’den geçtiğimiz dönemlerde başkan adayı olmuş La Rouche (Laroş yani) ABD’de 11 Eylül saldırılarının olduğu saatlerde bir radyo programında canlı yayın konuğu imiş. Program sırasında ikiz kulelere uçak saldırıları haber verilince hemen iki yorum yapmış:

1. Aynısı Pentagon’a da bekleyin.

2. Şimdi bizden, bunu Üsame bin Ladin’in yaptığına inanmamızı isteyecekler. Sonraları Laroş’un bu terörist saldırıların, ABD içindeki yarı askeri bir cuntanın darbesi olduğuna dair yorumlarını okuduk. Ama daha önemlisi saldırıların neden yapıldığına ilişkin öngörüleriydi. Laroş’a göre bu saldırılar artık çatırtıları iyice duyulur hale gelen dünya finansal mimarisini kurtarmaya yönelik bir manevraydı. Bu saldırılar çöküşü geciktirilebilirdi, ama engelleyemesi mümkün değildi.

ABD’de ev kredilerini geri ödemede zorlanan yatırımcının yol açtığı kriz Laroş’un öngörüleri hatırlatacak kadar ciddi olmayabilir. Küresel finans sisteminin çöküş senaryoları da öyle. Ama şunu kimse yalanlamıyor: Küresel bir krizi artık tek başına idare edebilecek bir aktör yok. İpin ucu kaçmış durumda yani. 2000’lerin başına kadar işleri ABD’nin denetlediği düşünülüyordu. Ama kimsenin ne yaptığını sorgulamayı cesaret edemediği bu dünya jandarmasının finansal yapıyı denetlemek şöyle dursun cari açıklarını kapatabilmek için sürekli karşılıksız para bastığını öğrendik. Bugünlerde para basmak da işe yaramıyor çünkü dolar eskisi kadar güçlü değil. Dünya artık yeşil kâğıtların hegemonyasından kurtulmaya başladı yani. Sevinelim mi? Hayır, çünkü bir hegemonya gider, diğer hegemonya gelir. Bugününkü gerçekte karşılığı olmayan kâğıtların hegemonyası. Ortalıkta serseri mayın gibi dolaşan –hedge fonları mesela- ve kendisini spekülatif artışlarla katlamak isteyen yatırımların kıymeti, dünya üzerindeki bütün mal ve hizmetlerin tam yedi kat fazlasını alabilecek miktarda. Bunun ne demek olduğunu ne zaman anlarız biliyor musunuz? Bir güvensizlik ve panik ortamında sanal kâğıtların gerçekliğe dönmek istediğini düşünün! Bir diğer gerçek de bu ortamın kırılgan yapısının ne zaman ve ne şekilde bir kriz ortamına dönüşebileceğinin kestirilemiyor oluşu. Baksanıza ABD’nin orta direği ev taksitlerini ödemekte zorlanıyor diye sanal kâğıtlar pula dönüşüyor, dünyanın diğer yerlerindeki borsalar saç baş yolduruyor. Laroş gibilerin haklı çıkmasını kimse istemez ama bu sanal gidişat hiç hayra alamet değil, hiç…


Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.