Ayhan Işık / Genç Haber Merkezi 

Tahrir Meydanı’nda neler olup bittiğini ben hâlâ anlamış değilim. Ama şu sorularıma cevap veren olursa, sanıyorum ki bu konuda bir sıkıntım kalmayacak.

Bugün Mısır’da olup bitenlere ağzını suyunu akıtarak “Arkadaş bak elin Mısırlısı neler yaptı. Biz onların yarısı kadar bile bir halt beceremedik” diye ellerini ovuşturup “vah tüh” edenler var mıdır?
 
Bir sonraki eylem plânına, Tahrir Meydanı’ndakileri kendilerine örnek alarak gerekli öz eleştirileri yapıp yeniden harekete geçmek için hazırlıklar yapılıyor mudur?
 
Taksim’de sabaha kadar piyano konseri veren Alman Piyanist Tahrir Meydanı’nda da konser vermek için gerekli çalışmalara başlamış mıdır?
 
TOMA’nın sıktığı suya kendisini siper eden siyah kıyafetli ecnebi kadın, acaba bu kez Mısır’da tankların önüne hangi renk kıyafet ile çıkacak?
 
Yine Taksim Meydanı’nda kulağında kulaklıkları ile kalabalığın karşısına geçip bütün bedenini fâhiş bir şekilde ortaya sererek o garip tamtam dansını sergileyen diğer ecnebi kadın, Mısır ordusu üst yüzey komutanları için de bir gösteri dansı yapmayı düşünüyor mudur?
 
‘Duran adamlarımızın’ bu konuda da bir durma faaliyeti olacak mıdır?
 
Acaba Mısır’da halk tencere tavalarla sokaklara dökülüp gerekli protestolar düzenleyecekler midir?
 
Başbakan Erdoğan’ı Esed’den bile daha büyük diktatör ilân eden mantık, sıralamayı değiştirmiş midir? Yoksa Sayın Erdoğan onlara göre hâlen daha bir numaralı diktatör müdür?
 
‘Mâlum sanatçılarımız’ sanatın evrensel bir boyutu olduğu gerçeğinden yola çıkarak, bu konuda herhangi bir etkinlik gerçekleştirmeyi düşünüyorlar mıdır? Özellikle saçı sakalı kırlaşmış olan sanatçılarımızın ağabeyi, pîri, ihtiyarı Mısırlı genç kızlar için de üzülüyor mudur?
 
Mısır’da güvenlik güçleri olaylara müdahale etmek gerektiğinde kullanmak üzere TOMA’ları hazırlamışlar, biber gazı stoku yapmışlar mıdır? Yoksa ellerindeki gerçek silah ve savaş araç gereçlerine mi güvenmektedirler? 
 
Mısır’da mâsum halka yönelik vahşeti gösteren, resim ve video görüntüleri  (Bu kez yalan yanlış görüntülere ihtiyaç olmayacak. Zîrâ bu konuda Mısır’da şu an çok ciddi bir potansiyel var)  ‘mâlum Twitter’cılarımız’ tarafından kâle alınıp sosyal medyada gündem oluşturmaya, insanları Tahrir Meydanı’nda toplayıp barikatlar kurmaya, güvenlik güçlerine molotof, kaldırım taşı, çelik bilye, havai fişek atarak karşı koymaya, bankalara saldırıp camları indirmeye, kamu-sivil gözetmeksizin önlerine gelen araçları yakıp yıkmaya ve en hafif tâbirle, “meydanın içine etmeye çağıracaklar mıdır?” Buradan Mısır halkı için kumanya, gaz maskesi, baret vesaire desteğinde bulunacaklar mıdır?  Özellikle antikapitalist Müslümanlar grubu, kardeşlerinin mübarek Ramazan Ayını kutlayıp, ramazan pidesi dağıtmayı, Tahrir Meydanı’nda da Cuma ya da Teravih namazı kılmayı düşünmekte midirler? 
 
Libya’daki diktatörü devirmek için iki haftada harekete geçen NATO, Suriye’de görmezden geldiği katliamların Mısır’da gerçekleşmemesi için yüklü bir petrol rezervinin veya enerji kaynaklarının ortaya çıkarılmasını mı bekleyecektir?
 
Türkiye’deki gezicilere polisin başlangıçtaki aşırı şiddet kullanmasını olağan üstü toplantıyla kınayan, bildiri üstüne bildiri yayınlayan Avrupa Parlamentosu, Mısır’da olup bitenler içinde toplanıp acil ve etkili kararlar alacak, bildiriler yayınlayacak mıdır?
 
Birleşmiş olduğu iddia edilen ama şu ana kadar birleşikliğinin herhangi bir olumlu sonucunu görmediğimiz Millet Grubu, Suriye’dekinden farklı bir tutum sergileyecek midir? 
Mısır’da olanlar, İsrail’in iyi geçinmek için bin sebebi daha olan ikinci bir ülkeye tahammül edecek gücü kendisinde bulamayacak olmasıyla ilgisi var mıdır?
 
Refah Sınır Kapısı’nın ve İsrail-Mısır sınırının halk tarafından seçilmiş, demokratik, güçlü ve Müslüman bir Mısır devlet başkanının kontrolü ve hâkimiyetinde olması hiç istenmeyen bir durum olabilir mi? Bölgede 80 milyonluk ikinci bir demokratik devletin varlığı mâlum devletçiklerin ve özellikle de İsrail’in işine gelmiyor olabilir mi? 
 
ABD ve Avrupa denilen ve kendi çıkarlarını korumak söz konusu olunca demokrasi havarisi kesilen gürûhun, olan biteni Mısır halkının istediği bir şeymiş gibi göstermeye çalışmalarının İsrail’e alan yaratma gayretinin ufak bir senaryosu mudur? Ya da konunun Filistin ile doğrudan bir bağlantısı var mıdır?


GENÇ'ın Yazısı.