Terörün azması sonucu ortaya çıkan psikolojik havayı hepimiz biliyoruz. Şehitlerimiz var. Acılıyız, artık birşeyler yapılması gerektiği konusunda hepimiz aynı düşünüyoruz. Ancak aklıselimi –bakmayın yok tarihte böyle birisi diye ucuz efelenmeler yapanları- kaybetmeyi göze alamayız. Savaş dendiğinde bunun ne anlama geldiğini gidip orada canını ortaya koyma durumunda olanlar tartışsın. Sırça köşklerden intikam çığlıkları atanlar değil... Herkesi sınırda eli tetikte her an saldırı emrini bekleyen Mehmetçiğin anne-babasının halet-i ruhiyesini anlamaya çalışmaya davet ediyoruz.

Bir sözümüz de güneydoğuya giden otobüsleri durdurup içindekileri “PKK’lı mısınız” diye sorgulayıp İstikal Marşı okutan yaşıtlarımıza... Genç olmak, oyuna gelmemek demektir. Genç olmak zora talip olmak demektir. Bugün zor, oynanan oyunu anlamaya çalışmaktır.

Kolay ise dolduruşa gelmek... Maşaya kızıp da arkasındaki eli görmemek olmaz. Sağ, sol çatışması, ASALA, PKK... Bunların sırayla sahneye çıkması tesadüf mü? PKK gidecek yarın başka birisi gelecek, bunu unutma! Kim çıkarıyor, kim sahneye koyuyor bu oyunu? Unutma, oyun büyük, çünkü sen ve senin milletin büyük. Büyüklüğüne yaraşır bir olgunluğa sahip ol. Ne dolduruşa gel, ne de kimseyi dolduruşa getir....


GENÇ'ın Yazısı.