M. Emin Kul

Ramazan bayramıyla birlikte verdiğimiz 15 şehidimizin acısı küllenmeden bir hafta sonra bir ateş daha yüreğimize düştü ve sözün bittiği yerden sabrın bittiği yere gelindi. Çeyrek asırdır vatan toprağında ateşin yakmadığı ne bir kasaba ne köy ne de ocak kalmış durumda. Ama şunu iyi biliyoruz ki bu mübarek topraklar değil 25 belki 1000 senedir kitabı, imanı ve vatanı uğruna şehit vermektedir. Belki sabrımız biter ama şehidimiz bitmez.

Görünen o ki Rabbimizin bu millete ve onunla beraber olanlara yüklediği misyon: kendine ve hayra isyan edenlerle mücadeledir. Tarih boyunca bu millet ne taraftaysa, karşında hak ile savaşanlar ya da onların kandırdıkları olmuştur.1000 sene önce Malazgirt’ten başlayan hak mücadelesi Bizanstan haçlılara, Sırplardan Bulgarlara, Moskoflardan Rumlara, İngiliz-Fransızından Asalacılara kadar bugünlere gelmiştir. Geçmişte bizimle beraber haçlı sömürgecilerle mücadele edip sonradan lovrınslar gibi münafıkların ifsadıyla onların safına geçenler, hem özgürlüklerini hem de şereflerini kaybetmiş ve bugünkü duruma düşmüşlerdir. Şimdi kendilerine iktidar verildiğini sanarak bu millete kafa tutabileceğini uman Barzanilerin Talabanilerin dedeleri de aynı hataya düşüp tüm hayatlarını uşaklıkla geçirmişlerdi. Yarın sahipleri oralardan çekilince geçmişteki gibi canlarını korumak için kapımıza gelecekleri bellidir. Etnik kimliği ne olursa olsun her milletin içinden hak düşmanları da çıkabilir. Önemli olan bulunduğu yerin neresi olduğu ve olması gerektiğini anlayabilmektir.

Yukarıda da söylendiği gibi bu topraklardan 1000 senedir şehit çıkmaktadır. ”Kişi ahirette de sevdiğiyle beraberdir” hükmüne iman edip şehitliğe ulaşanlar; kucağını açmış bekleyen, izinde oldukları Peygamberleri (s.a.v) ve şehit dedelerinin yanına giderken, onları katleden canilerin dağdaki inlerinde emrinde oldukları sam amcanın kucağına gitmesi tüm söylenenlerin de özetidir.

Şehitlik mertebesine ulaşarak evine yollanan her cenaze, yakınları için hayat boyu taşınacak şeref madalyası ve şefaat tezkeresidir. Aziz millet; şehit olarak ölümsüzlüğe kavuşanları her ibadetinin sonunda fatiha ve dualarla anarken, hak düşmanı zalimlerin de cezalarını takdir edilen günde göreceklerini iyi bilmektedir.


GENÇ'ın Yazısı.