Fesahat, belagat ve edebiyat konularında gelmiş geçmiş alimlerin en üstünü sayılan; Arapça, Farsça ve Türkçe bilen, “Zemahşeri”, “Zamanın Haririsi” gibi adlarla şöhret bulan ve çeşitli ilimler ve edebiyattaki yüksek derecesine istinaden Bağdat Müftülüğü vazifesine layık görülen Abdullah Hayderi Hazretlerinin, Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretlerine intisab ettikten sonra dünyevi bütün makam ve mevkilerini terk edip, Bağdat sokaklarında su satıcılığına soyunması şaşkınlığa neden oldu.

Bağdat Müftüsü Abdullah Hayderi Hazretlerinin, Bağdat sokaklarında sırtında su kırbası; su satıcılığına soyunması şaşkınlığa neden oldu. Abdullah Hayderi Hazretleri, bu şekilde gören Bağdatlıların haber merkezimizin telefonlarını kilitlemesi üzerine işin aslını araştırdık ve bazı şok edici bilgi ve belgelere ulaştık.

İşte Bağdat Müftüsü Abdullah Hayderi Hazretlerinin makam ve mevkiini terk ederek su satıcılığına soyunmasının ardındaki insanı hayrete düşüren şok gerçekler: Hindistan’da Şah-ı Gulam Ali Abdullah-ı Dehlevi Hazretlerinin manevi sofrasından feyz alıp, insanlara İslamiyet’i anlatarak; dünya ve ahrette saadete, kurtuluşa ermelerine vesile olmak vazifesiyle kısa bir süre önce Bağdat’a gelen Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri, sohbetlerine Bağdat Hanefi Müftüsü Abdullah Hayderi’yi de kabul etti. Abdullah Hayderi, yüksek ilmine rağmen Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretlerinin önünde diz çöktü, himmet diledi.

Bunun üzerine Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri, Abdullah Hayderi’den müftülük görevinden istifa ederek, sokaklarda su satmasını şu sözlerle emretti: “Abdullah! Su kırbasını yüklen. Bağdat sokaklarında ve pazarlarında ‘Sebil’ diyerek insanlara su dağıt.” Önceki makam ve şöhretini düşünmeksizin üstadının emrini yerine getirmeye soyunan Abdullah Hayderi, yirmi gün müddetle; sırtına yüklediği su kırbasıyla sokak sokak dolaşarak, insanlara su dağıttı.

Her şeyin dış görünümüne bakan zahirci kişiler, Abdullah Hayderi’yi bu şekilde görünce; birbirlerine, onun hakkında ileri geri sözler sarf ettiler. Fakat dünyevi makamlara, kendini bilmez insanların dedikodularına aldırış etmeyen Abdullah Hayderi, kendisine verilen emri kusursuz olarak yerine getirmeye devam etti.

Bu hal üzere üstadının huzuruna vardığı bir vakit, Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri, bu sefer de: “Abdullah! On gün de para ile su sat!” buyurdu. Bu emre de itirazsız uyan Abdullah Hayderi, on gün müddetle de su sattı. Böylece nefsini iyice körelterek, tasavvuf yolunda, çok kısa bir sürede, inanması güç mesafeler kat etti.

Bu şekilde Abdullah Hayderi’nin evliyalık yolunda yüksek derecelere ulaştığı gören Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri ise bütün talebeleri içinde ilk olarak Abdullah Hayder’ye hilafet vererek, kendisini ayrıca şereflendirmiş oldu.

GENÇ'ın Yazısı.