Evden Kaçan Çocuklar Sorunu Büyüyor
Evliya olmak için evden kaçan çocukların sayısında gözlemlenen artış, yetkilileri endişelendirmeye devam ediyor.
Evliya olmak için evden kaçan çocuklar kervanına Abdullah isimli küçük bir çocuğun daha eklenmesi üzerine “Artık bu gidişe dur demenin vakti geldi” diyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, soruşturma başlattı. Yürütülmekte olan soruşturma çerçevesinde, evliya olmak için evden kaçan çocukların hayat hikâyeleri ve onları bu şekilde davranmaya iten nedenler inceleniyor. Soruşturmaya, bu konuda yaşanan en sıcak vaka olması nedeniyle Abdullah isimli çocuğun yaşadıklarının araştırılmasıyla başlandı. Yapılan incelemeler sonucunda ortaya büyük bir aile dramı çıktı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yürütmekte olduğu soruşturma neticesinde gün ışığına çıkan Abdullah isimli çocuğun yaşadıkları ise şu şekilde: Abdullah (Abdullah-ı Gürcistani Hazretleri) isimli çocuk, küçük yaşta babasının vefatı üzerine yetim kalmış. Annesi bir başkasıyla evlenmiş ve onu da yanına almış. Üvey babasının yanında çok mahzun günler geçirmiş. Boynu bükük, kalbi kırık kalmış. Bir gün yaptığı bir yaramazlık nedeniyle üvey babasının kendisini cezalandırmasından korkup, evden kaçmış. Nereye gideceğini ve ne yapacağını bilmez halde; yakalanmamak için yol kenarındaki büyük bir ağaca çıkıp, ağacın dalları ve gür yaprakları arasına gizlenmiş. Ağacın üzerinde çaresiz ve kendisine uzanacak bir şefkatli elin uzanmasını umar halde beklemeye başlamış. Tam bu sırada bir grup yolcu gelip, onun bulunduğu ağacın altında dinlenmek amacıyla durmuşlar. Ağacın altında suları şırıl şırıl akan bir pınar varmış. Konaklayan yolcular, pınardan su içip dinlenirken; ağaç ve üzerindeki çocuğun suya aksettiğini fark etmişler. Pınar, ağacın dalları üzerindeki çocuğu ayna gibi gösteriyormuş.
Yolcular, bu manzarayı görünce; çocuğu hemen aşağı indirip, hayretle halini sormuşlar. Durumunu anlatınca ona acımış ve himayelerine almaya karar verip, beraberce yola çıkmışlar. Semnan adlı bir beldeye doğru yol almaktaymışlar.(Kuzey İran’da aynı isimli eyaletin merkezi olan şehir) Kendisini himayelerine alan yolcular, zamanın meşhur velilerinden Rükneddin Alâüddevle Hazretlerinin ziyaretlerine gitme amacındaymışlar. Nihayet bu zatın huzuruna varıp, sohbetlerinde bulunma şerefine nail olmuşlar. Aralarında bulunan küçük çocuğun garip ve mahzun hali Alâüddevle Hazretlerinin dikkatini çekmiş. Çocuğa nazar edip, keşif yoluyla; ileride büyük bir veli olacağını anlamış. Gelen misafirler, sohbet bitince müsaade alıp, ayrılmışlar. Getirdikleri çocuğu da beraberlerinde götürmüşler.
Onlar yola çıkınca; Rükneddin Alâüddevle Hazretleri, peşlerinden bir kişi gönderip, çocuğu kendisine bırakmalarını istemiş. Yolcular önce razı olmamışlar. Çocuğu bırakmamak için çok uğraşmışlar. Sonunda ikna olup, çocuğu Alâüddevle Hazretlerinin gözetimine vermeyi kabul etmişler. O günden itibaren küçük çocuğun günleri Rükneddin Alâüddevle Hazretlerinin ders ve sohbetlerinde geçmeye başlamış. Günden güne pişip, olgunlaşmış. Zamanla büyüyüp, serpilmiş. İmanı vicdanileşip, kalbine iyice yerleşmiş. Bunun sonucu olaraksa ibadetlerini seve seve ve büyük bir şevkle eda etmeye başlamış. İmanın hakikatine kavuşmuş. Nefsini iyice ıslah edip, tasavvuf yolunda pek çok mertebeye nail olmuş, kemale ermiş. Abdullah’ın göz kamaştırıcı gelişimine sebep ve şahit olan Rükneddin Alâüddevle Hazretlerinin memnuniyeti ise gözlerden kaçmıyormuş.
Sonunda kendisine icazet verip, insanlara rehberlik etmesi için Tus’a (İran’ın Horasan eyaletinde bulunan antik bir şehir.) göndermiş. Tus şehrinde; insanlar, onun kalplere şifa olan sohbetlerine tabiri caizse akın etmişler. Abdullah-ı Gürcistani Hazretleri şeklinde ünlenen küçük Abdullah, insanlara Allah-ü Teâlâ’nın emir ve yasaklarını anlatıp, İslam’a uymaları konusunda büyük çabalar sarf etmiş, sonsuz saadete kavuşmalarına vesile olmuş. Abdullah-ı Gürcistani Hazretleri: XIV. yüzyılda yaşamış meşhur velilerdendir. Kesin doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir. Gürcistan köylerinden birinde doğmuş ve bir savaşta cihad ederken şehit olmuştur. Kabri, İran’ın Tus şehrindedir. Şeyh Rükneddin Alâüddevle Hazretlerinin talebelerindendir.
GENÇ'ın Yazısı.