Davalıdan Reddi Hâkim Talebi
Kendisine emanet bırakılan yüz dinar yüzünden emanetçilerden biriyle mahkemelik olan Kureyşli kadın, reddi hâkim talebinde bulunarak, Hz. Ömer’den; davalarına Hz. Ali’nin(r.a.) bakması için izin istedi.
İki kişi Kureyş’ten bir kadına yüz dinar emanet ederek “İkimiz birden gelmeden parayı birimize verme” demişlerdi. Aradan bir yıl geçtikten sonra içlerinden biri geldi ve: “Arkadaşım öldü. Parayı bana ver” dedi. Kadın: “İkimiz birden gelmeden verme dediniz. Ben bu parayı sana veremem” dedi. Adam, ailesi ve komşuları vasıtasıyla baskı yaparak, parayı zorla aldı. Bir yıl daha geçtikten sonra bu defa öbür adam geldi ve parayı istedi.
Kadın: “Arkadaşın gelip, senin öldüğünü iddia etti. Ben de parayı ona verdim” dedi. Bunun üzerine adam, kadını Hz. Ömer’e (r.a.) şikayet etti. Hz. Ömer’in (r.a.) kendisi aleyhine hüküm vereceğini sezen kadın reddi hâkim talebinde bulunarak “Allah aşkına ya Ömer (r.a.)! Bizi Ali’ye (r.a.) gönder” dedi. Hz. Ömer (r.a.) de onları Hz. Ali’ye (r.a.) gönderdi. Kadına tuzak kurulduğunu fark eden Hz. Ali (r.a.) “Siz ikimiz birden gelmeden parayı birimize verme demediniz mi?” diye sordu.
Adamın “Evet, dedik” demesi üzerine de “O halde paranız bizde; git arkadaşını da getir, ödeyelim” buyurdu. Böylelikle ustalıkla kurulmuş bir tuzak daha Hz. Ali’nin (r.a.) Peygamber (s.a.v.) mirası o eşsiz feraseti sayesinde boşa çıkarılmış oldu.
GENÇ'ın Yazısı.