Ardan Zentürk`ün çok önemli bir noktaya dikkatleri çektiği Star gazetesindeki yazısından: Telefondaki ses, ağır aksanına karşın, içinde yaşanmakta olan yayıncılık krizini son derece duru bir ifadeyle aktarıyor:

‘Dediler ki, o da bir televizyoncudur, derdinizden o iyi anlar, biraz da size ulaşmamızı buradaki arkadaşlar sağladı Ardan bey. Biz Yüksekova halkı olarak, televizyonculardan çok mustaribiz. N’olur bu söylediklerimi aktarın, bizi duysunlar. Burada hiç bir şey yok. Normal askeri sevkiyatlar var. Sınır ötesinde de bir şey yok. Ama, televizyonların akşam bültenlerine bağlanan muhabirler ile onlara İstanbul’dan soru soranlar yüzünden neredeyse burası savaş bölgesiymiş gibi görünüyor. Muhabir, bizim hükümet konağının önünden bağlanıyor, memlekete sınırın sıfır noktasındayım, diyor. Nedir bu sınırın sıfır noktası? Her çıkan, olmayan bir savaşı anlatmaya çalışıyor. Bu arada, Yüksekova, Hakkari, Cizre Şırnak esnafı bitti. İstanbul’dan mal gelmiyor. Buranın çekleri kabul edilmiyor. Niye? Ali Kırca ile Mehmet Ali Birand buraları çoktan savaş bölgesi ilan etti diye. Halk zaten zor durumdaydı. Son televizyon yayınlarıyla millet nefes alamaz hale geldi...’

Güneydoğu`daki savaş birileri bu savaştan nemalandığı sürece bitmez. Bu sözümüzle sadece PKK`lıları kast etmiyoruz...


GENÇ'ın Yazısı.