Ezber Bozan Türbanlı Komünist
“Türbanlı komünist olur mu?” sorusu geçtiğimiz ayın en tartışmalı konularından bir oldu. Tartışmanın sebebi ise şu haber: “24 Kasım günü akşam üzeri Yunanistan Başkonsolosluğu’nun önünde arkadaşlarıyla birlikte "Kızıl Bayrak" gazetesi satan türbanlı genç kız, o gün yolu Beyoğlu’na düşenlerin dikkatini çekti.” (Hürriyet) Yine aynı gazetenin başyazarı kel alaka cinsinden bir yorumla ortalara çıkınca tartışma iyice alevlendi: “Son günlerde bu soru yakama yapıştı."Türban siyasal bir simge olmaktan çıkıp bir nefret simgesi haline mi dönüşüyor?" Yani zenginlerden, hákim sınıflardan, Nişantaşı’ndan intikam alma duygusunun üniforması mı oluyor?” (Ertuğrul Özkök)
Özkök`ün yaptığı tam bir türban karşıtı manipülasyon. Usta işi bir toplum mühendisliği çalışması.Yıllar yılı ülkenin laik ve dolayısıyla zengin elitinin korkulu rüyası olan komünizm öcüsünün çağrıştırdığı kötü, olumsuz duyguları türbana ve türban takanlara transfer çabası. Safların çözülmeye başladığının o da farkında. Anons ediyor “Tehlike geçmedi. Lütfen safları sık ve düzgün tutalım.”Şunu demek istiyor: “Eskiden koministler ayrıcalıklarımızı elimizden alıp yerimize geçmek istiyordu, şimdi türbanlılar. Aman ha uyanık olalım. Komünistlere karşı verdiğimiz mücadeleyi türbanlılara karşı da verelim.” Korkudan güzel kırbaç mı var?
Konunun çok tartışılan bir başka boyutu da: “Dini bir vecibe olan örtünme emrini yerine getirecek kadar dindar birisi; Marks`ın “Din afyondur.” sözünü benimseyen bir ideolojiye mensup olabilir mi?” sorusu oldu. Hayatta her şey oluyor? Bu neden olmasın? Pekala kendini ezilenlerden, sömürülenlerden gören biri, yukarıdaki ilkeyi yok sayarak komünizmin diğer ilkelerini benimseyebilir. Marks`ın sözü Allah sözü değil ya: İsteyen istediği kısmını kabul eder, istemediği kısmı kabul etmez. Kişisel yorum meselesi. Tüm bu ideolojik tartışmalar içerisinde gözden kaçırılmaya çalışılan nokta şu: Türban takanlar kendilerini bu ülkede; yoksul bırakılmış, mağdur edilmiş, sömürülmüş hissediyor. Haksız da sayılmazlar hani: Vatanı uğruna gerekirse ölmek için askere gönderdiği çocuğunun yemin törenine katılamayan bir kitleden söz ediyoruz.
Sistemin kendilerinden faydalandığı ama kendileri sistemin nimetlerinden faydalanamayan insanlar; elbette ki rahatsız olacaklardır. Komünizm de bu rahatsızlıkların üzerine oynamıyor mu zaten?
GENÇ'ın Yazısı.