Sıkıntı, İmtihan, Yorgunluk, Tecrübe...
Abdullah Emre Çetiner
Bir Genç Gönüllü`nün Yurt Dışı İzlenimleri
Eğer iyi bir şeyleri hedefliyorsanız ve biraz da idealistseniz, hayatta halletmeniz gereken en mühim şeylerden birisi İngilizce! Türkiye’de artık hemen hemen her yerde İngilizce kursları var. Özellikle de büyük şehirlerimizde oldukça fazla sayıda İngilizce eğtimi veren özel kuruluş var. Peki ülkemizde bu kadar dil eğitimi veren yer varken ne gerek var elin memleketine gitmeye, onlara para kazandırmaya?
Bu noktada kimileri “herkesin hayalini süsleyecek bir eğitime ve beraberinde geziye ne dersiniz?” sloganıyla yola çıkan bir şirketin reklamlarından etkilenerek karar vermiştir. Kimileri ise “bu işi yapmam gerekiyor ve bu iş en iyi yurt dışında yapılıyor, bunu halletmem gerek” diyerek yola koyulmuştur. Evet, ben de bu düşünceler ışığında yola koyuldum. ‘İngilizce işini hallettim’ diyebilen tecrübeli büyüklerimden aldığım bilgiler ışığında, bir dili öğrenmek istiyorsan o dilin konuşulduğu yere gideceksin tavsiyesine uyarak üç arkadaşla birlikte yola çıktım.
Gitmeden önce bütün hazırlıkları şirket olmadan kendimiz yaptığımız için bayağı meşakkat çektik. Şirketsiz gidebildik, çünkü orada akrabalarım vardı. Şunu diyebilirim ki, gideceğiniz yerde tanıdıklarınız varsa, şirkete boşuna para ödemenize gerek yok, tabii biraz yorulacaksınız. Ama unutmayın hepsi sizde tecrübe oluşturacak.
İlk haftalarda, her ne kadar arkadaşlarınızla da gitseniz, orada akrabanız da olsa yabancı memleketin verdiği kültür şokunu yaşıyorsunuz. Ama emin olun, zaman geçtikçe bunu üzerinizden atacaksınız ve her şey çok daha güzel olacak. Hele dil kursunuz başladı mı çok daha rahatlayacaksınız. Bizler Rice Üniversitesi`ne gittik. Tam bir Amerikan üniversitesi. Seviye belirleme sınavına gittiğinizde önemli bir farklılığı yaşıyorsunuz. Sınıfa girdiğinizde bambaşka renkler, yüzler, gözler. Kısacası bir dünya karması. Özellikle, Koreliler başta olmak üzere uzak doğulular çoğunlukta. Araplar, Güney Amerikalılar ve diğer milletten insanlar da var.
İlk derse girdiğinizde her ne kadar çat pat İngilizce biliyor olsanız da diliniz tutuluyor adeta. Ama sınıfınızdaki arkadaşlarınızın da pek iyi konuşamadıklarını görünce rahatlıyorsunuz. Bunun üzerine başınızdaki hocanızın -imrenilecek derecede saygıyla- sizi cesaretlendirmesiyle çalışması insana çok moral veriyor. İngilizce konuşmaya başlıyorsunuz. İsterseniz konuşmayın, siz bilirsiniz. Hocanız yabancı, arkadaşlarınız, partneriniz, memurlar yabancı, konuşmak zorundasınız. Sınıflar az kişi olduğu için daha fazla konuşma imkanınız oluyor. Zaman geçtikçe sınıf arkadaşlarınızla sinemaya, müzeye, hayvanat bahçesine gidiyor, birlikte değişik faaliyetlere girişiyorsunuz. Emin olun bunlar eğitimin en önemli parçalarından biri. Niye mi? Siz oraya pratik yapmaya gidiyorsunuz ve ancak sosyal faaliyetler sırasında iyi bir şekilde diyolog kurabiliyorsunuz.
Sınıfta farklı milletlerden insanlar demek, farklı diller ve kültürler demek. Zaten sınıfta devamlı bir kültür karşılaştırması olur, ders gereği. Bu sayede onların da kültürlerini, dillerini, inançlarını yakından öğrenme şansına sahip oluyorsunuz.
Eğer bir yabancı ülkeye dil eğitimi için gitmeye niyetiniz varsa, size tavsiyem, sınıfınızda veya okulunuzdaki Türklerden mümkün mertebe uzak durmanız. Eğer birlikte olacaksanız da, beraberken bile yabancı dil konuşmaya çalışmanızı önerim. Çünkü yabancılarla ne kadar çok birlikte olursanız o kadar pratik yapma imkanınız olur. Hatta kaldığınız evde de yabancılarla-müslüman olması çok önemli- kalmanız çok daha iyi olur, özellikle Pakistan veye Hindistanlı arkadaşlar gayet uyumlu.
Dil eğitimi için beraber yola çıktığınız arkadaşların önemi çok büyük. Adam gibi adamları tercih edin. Bir de gitmeden önce, orada arkadaşınızın bulunması size çok faydalı olacak.
Önemli ve taviz verilmemesi gereken değerlerimizden, oralarda çeşitli imtihanlardan geçtik. Bu sizin için de kaçınılmaz. Orada nefsani arzular başta olmak üzere tüm dünya nimetleri ayağınızın altında. Bunlara geçit vermemek çok mühim. Bu noktada kişinin Allah`tan yardım dilemesi ve kendine güvenmesi çok gerekli.
Sözün kısası, maddi-manevi imkanı olanlar şartlarını zorlasınlar ve dil eğitimini o dilin konuşulduğu yerden almaya baksınlar. Farkına bile varmadan İngilizcenizin geliştiğini görmek çok güzel bir şey. İngilizce için ise özellikle Amerika`yı tavsiye ederim. Düşünenlere, şimdiden, sınırlarını ve ufkunu zorlamalarını tavsiye ederim. Gitmeyi düşünen arkadaşlara tecrübelerimizden, bilgilerimizden elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım inşallah. Vesselam.
GENÇ'ın Yazısı.