M. Emin Kul

Hayrola takipçileri geçen seneki “sevgililer günü kutlanacak... kutla ” başlıklı yazımızı hatırlayacaklardır. Kitaba uyan her tür sevgiye ve sevgiliye taraftarız, karşı çıktığımız şey; tüm dünyayı bir monopol piyasası olarak gören, içindekileri de her biçilen role gözü kapalı atlayan aktörler haline getiren tek dünyacı zihniyettir. Okyanus ötesi nizamı âlemcilerin en önemli güçleri, oluşturdukları popüler kültüre kayıtsız şartsız teslim olan şuurzedelerdir. Ürettikleri senaryolara kendi din büyükleriyle de kutsal bir kılıf geçirenler, neredeyse tüm dünyayı küresel bir hipnoz alanına döndürmüş gibiler. Yılbaşı, anneler-babalar günü derken, belki de uydurulan bu ilizyon günlerinin son dönemde memleket gençleri açısından en tesirlisi sevgililer günüdür. Kız-erkek ayırımı olmaksızın hediyesiz ve sevgilisiz 14 Şubat geçirme sendromu, sevgilisiz kalmaktan daha büyük bir depresyon haline gelmiştir. Görünen o ki; dindar olan olmayan, evli olan olmayan, aklı ve parası olan olmayan birçok memleket evladı, popüler kültürün“bizim dediğimiz günde sevgililer kutlanacak” emrine itaat etmek için teslimiyet içinde 14 Şubatı beklemektedir.

Ne diyelim: Yazık.

GENÇ'ın Yazısı.