Meşhur filozoflar Diyojen ve Aristo’nun, felsefeci yeğeni filozof Kalisten, çeşme başında karşılaştılar. Karşıt hayat tarzlarından dolayı birbirlerinden pek de hazzetmedikleri bilinen iki filozof, burada da rahat duramayarak hemen söz dalaşına girdiler.

Hayat tarzlarının karşıtlığı dolayısıyla birbirlerinden pek de hazzetmedikleri bilinen felsefeciler Diyojen ve Kalisten’in bu sefer bir çeşme başında laf dalaşına girdikleri görüldü. Görgü şahitlerinin ifadelerine göre olay şu şekilde gelişti:

Diyojen, kendine çorba yapmak için bir çeşmenin başında mercimek ayıklamaktaydı. Onu gören ve krala olan dalkavukluğuyla tanınan, Aristo’nun yeğeni filozof Kalisten, Diyojen’in yanına yaklaşarak; alaylı bir tavırla ne yaptığını sordu. Diyojen hiç istifini bozmadan, kendisine çorba yapmak için mercimek ayıkladığını söyledi. Bunun üzerine Kalisten: “Sen de benim gibi krala yanaşsaydın; mercimek ayıklamak zorunda kalmazdın” deyince; Diyojen, sözünü esirgemeksizin şunları söyledi:

“Sen de böyle mercimek çorbasına kanaat etmesini becerebilseydin, krala dalkavukluk yapmak zorunda kalmazdın…” Diyojen ve Kalisten arasındaki soğukluğun; Diyojen’in aza kanaat etme üzerine kurulu hayat tarzına karşın; Kalisten’in, yönetim çevrelerine dalkavukluk yapmak pahasına dahi olsa dünya nimetlerinden azami ölçüde yararlanmayı arzulayan bir kişilik olmasından kaynaklandığı, uzun zamandır bilinen bir gerçek.

Öyle ki bir gün dostları Diyojen’e: “Ne mutlu adammış şu Kalisten! İskender’in maiyetinde bulunduğu için ziyafetlerinde de önemli bir yeri var” deyince; Diyojen, yüzünü ekşitmiş ve şunları söylemişti: “Aksine! ‘Ne mutsuz adammış’ demelisin. Çünkü kendi karnı acıktığı zaman değil, İskender’in canı istediği zaman yemek yiyebiliyor…”


GENÇ'ın Yazısı.