Osmanlı`dan Sanata Bir Destek Daha
Kendisi de Muradi mahlasıyla şiirler yazan, sanatkar ruhlu Osmanlı Padişahı; Sultan II. Murat, herhangi bir memuriyeti olmayan şairlere; ayda biner akçe maaş verilmesine dair bir ferman yayınladı.
Haftada iki gün şair ve bilginleri toplayıp, okudukları manzumeleri dikkat ve iltifatla baştan sona dinleyen, her hafta bir konuyu tartıştırmak üzere müzakereciler tayin eden ve kendisi de Muradi mahlasıyla şiirler yazan, sanatkar ruhlu Osmanlı Padişahı; Sultan II. Murat, herhangi bir memuriyeti olmayan şairlere; ayda biner akçe maaş verilmesine dair bir ferman yayınladı. Yayınlanan ferman sayesinde; günlük geçim gailelerinden azade olan Osmanlı şairlerinin, eser vermeye eskisinden daha salim bir kafa ve gönül ile yoğunlaşacakları ve bu sayede önümüzdeki dönemlerde Osmanlı edebiyatının dikkate değer bir ivme kazanacağı öngörülüyor.
Osmanlı hanedanının bilim ve sanata olan ilgi ve desteği bu kadarla da kalmıyor. Maddi yardım ve çeşitli teşviklerin dışında sanatın çeşitli dallarıyla, bilhassa da şiirle; eser verecek düzeyde ilgilenen ve Osmanlı şiirine destek veren pek çok isim mevcut. Osmanlı hanedanına mensup olup da şiir yazan başlıca isimlerse şunlar: I.Mehmed, II.Murad, II.Mehmed (Avni), II.Bayezid (Adli), Şehzade Mustafa, Şehzade Mahmud, Şehzade Korkud (Harimi), Şehzade Cem, I.Selim, I.Süleyman (Muhibbi), Şehzade Mehmed, II.Selim, Şehzade Mustafa (Muhlisi), Şehzade Cihangir (Zarifi), Şehzade Bayezid (Şahi), III.Murad, Şehzade Orhan, III.Mehmed, Şehzade Mustafa, I.Ahmed (Bahti), Şehzade Mehmed -I.Ahmed’in oğlu-, II.Osman (Farisi), IV.Murad, IV.Mehmed, II.Ahmed, II.Mustafa (Meftuni-İkbali), III:Ahmed (Necib), I.Mahmud (Sebkati), III.Mustafa (Cihangir), III.Selim (İlhami), II.Mahmud (Adli), Adile Sultan, Abdulaziz, II. Abdulhamid, V.Murad, V.Mehmed, II.Abdülmecid.
Devletin şairlere maaş bağlama geleneği, Kanuni Sultan Süleyman’ın meşhur veziri Pargalı İbrahim Paşa’nın (1536) idamının ardından sadareti devralan Rüstem Paşa tarafından, sakıncalı görülerek, söz konusu uygulamaya son vermiştir. 16. yüzyıl tezkirecilerinden Kastamonulu Latîfî , “Evsâf-ı İbrahim Paşa” adlı risalesinde şunları kaydetmiştir: “Murâd Hân Gâzî zamânından ol târîhe gelince zümre-i şuarâ ki selâtîn-i Osmâniyyenün evsâfın idüp tevârihin eger manzûm eger mensûr yazarlardı. Hızâne-i âmireden her sâl sâlyânelerin alurlardı. Merhûm (İbrahim Paşa) sadr-ı sadâretden gidüp ol makâm-ı kerîme vedâ itdükden sonra zümre-i mezbûrenün (şairlerin) teşrîfât u cevâyizi külliyen kat’oldı.”
Ayas Paşa ile birlikte şairlere hazineden bağlanan maaşlar kesilse de padişah ve devlet büyükleri, sanatkârları koruyup kollama geleneğini farklı yollarla devam ettirmişlerdir. “Tezkireler” den öğrenilebildiği kadarıyla Osmanlı’da şair ve yazarlar, devlet büyüklerine eser takdim etmek yahut kaside sunmak sûretiyle onlardan malî destek görmeye devam etmişlerdir.
GENÇ'ın Yazısı.