GENÇ’in Mart 2011 sayısının dosyası yemekle alakalı. Ne yediğimiz ve yediklerimizin nereden geldiği sorusu, nereye doğru gittiğimizi belirleyen bir muhtevaya sahip. Amerikalılar “ne yersen osun” derler. Bu konu o kadar önemli ki yeni dönemde savaşlar ve güç mücadelesi gıda üzerinden yapılır hâle geldi.

Geçenlerde medyaya Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura’nın bu konuda yaptığı bir açıklama yansıdı. Özfatura bir takım yetkililere mektup göndermiş ve “Bize biyolojik savaş açtılar.” diyerek uyarıda bulunmuş. GDO’lu ürünler, kısır tohumlar ve Nişasta Bazlı Şekerlerle Türkiye’ye yönelik tam bir soykırım uygulandığını ileri süren Özfatura 1975’te yüzde 2 olan kısırlık oranının 2009’da yüzde 25’e yükseldiğine dikkat çekmiş. Özfatura’ya göre bu ürünleri tüketenlerin DNA’ları bozuluyor ve ortaya cinsi sapıklar  çıkıyor. İsviçre’de yapılan bir araştırmada GDO’lu soya ve mısırı yiyen domuzların homoseksüel olduğu görülmüş. Hepimizin  geleceğinin tehlike altında olduğunu, geceleri uyuyamadığını ifade eden Özfatura yetkililerin bir an önce önlem almasını gerektiğini söylüyor.

Artık kimse “yediğin içtiğin senin olsun, gördüğünü anlat”demesin; yediğimiz içtiğimizi konuşalım artık, çünkü bu, herşeyden önemli hâle geldi. Bizim gördüğümüz bu...

Mehmet Köprülü'ın Yazısı.