Sait Aktaş / Genç Haber Merkezi

Geçtiğimiz hafta sosyal medyada dolaşırken acı haberi duydum. Bir şahıs şair Ahmet Erhan’ın ölümünü acı bir şekilde belirtiyordu. Haberin doğruluğunun tescillenmesi için hemen haber sitelerine göz attım. Hepsinde benzer başlıkla: Şair Ahmet Erhan yaşamını yitirdi. Haberin doğruluğu tescillenmişti. Şair Ahmet Erhan ölmüştü.

Ahmet Erhan kimdir?
 
Bu vesile ile Ahmet Erhan’dan biraz bahs etmek yerinde olacağı kanaatindeyim. Tanımayanlara Şair Ahmet Erhan’ı tanıtalım. Ahmet Erhan 1958 Ankara doğumluydu. Genç sayılabilecek bir yaşta 55 yaşında hayata veda etti. Ahmet Erhan son dönem Türk şiirinin dikkati en çok çeken şairlerinden birisi idi. İlk şiirini 1975 senesinde yayınlamış olduğunu öğreniyoruz. O günden bugüne şiirlerini geniş bir okuyucu kitlesine ulaştırmayı başardı. İlk kitabı Alacakaranlıktaki Ülke’yi 22 yaşında iken yayınladı ve bu kitabı ile Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazandı. Çok erken yaşta başlayan bu şiir serüveninde düzeyini hiç düşürmedi. 1984 yılında yayınlanan Kuş Kanadı Kalem Olsa adındaki toplu şiirlerinin bulunduğu kitabın arka kapağında onun için şiirimizin genç ustalarından biri olarak bahs ediliyordu. Bu onun çok genç bir yaşta şiir piyasasında kabul gördüğünün delilidir. Şiirleri geniş bir kitle tarafından okunurken bazı müzisyenler de bu şiiri bestelemeye başladı. 
 
Ahmet Erhan bir Akdenizliydi. Onun için Bir Akdeniz Milliyetçisi nitelemesi yapmak yanlış olmayacaktır. Burada milliyetçilikten kast edilen unsur bir kültür milliyetçiliğidir. Ahmet Erhan’ı şiirine göz attığımızda ait olduğu coğrafyanın izlerini taşıdığı çok rahat bir şekilde görülebilir iyi bir şiir okuyucusu tarafından. Türk şiirinde Ahmet Erhan’ı değerlendirecek olursak onu en lirik şairler silsilesi içinde değerlendirmemiz gerekir. Ataol Behramoğlu onu kuşağının en lirik şairi olarak değerlendirir. Gerçekten de onun şiirinde lirizmin bütün olanaklarından yararlanıldığı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle incelediğimizde onun bir nevi sembolist olduğunu iddia edebiliriz. Şiirinde deniz, anne, gül, kuş başta olmak üzere bir çok motifle karşılaşırız. Bu hâliyle şiirini bir kültüre dönüştürmeyi başarabilmiş bir şairdir.
 
"Şairlerin Ahmet abisiydi"
 
8 Şubat 1958 günü Ankara’da başlayan ömür 4 Ağustos 2013 Pazar günü İstanbul’da sona erdi. Erhan’ın cenazesi Ankara Karşıyaka Mezarlığında toprağa verildi. Ahmet Erhan hem kuşağının önemli bir ismi hem de kuşağının diğer temsilcilerinin sadık bir dostuydu. Genç şairlerin Ahmet abisi idi. 2000’li yıllara kadar mekanı Ankara idi daha sonra İstanbul Silivri’ye yerleşti. O bu mekanları mesken tutarken oralarda onunla beraber anılır idi. O hayata veda ederken bu mekânlarda deniz, oğul, anne, gül ve kuşlarda ona eşlik ediyordu mutlaka… 
 
 
 
ŞAİR OLMAK ZARAR ÖMÜRE
 
Şiirler yazdım, türküler söyledim
En çok birilerini sevdim en çok
Aynalara sürdüm yüzümü olur olmaz yerde
Dişimi çiçeklerle biledim
Yorgunum diyorsam da inanma, değilim
Yaşarım daha yıllar yıllar
Ellerim hep böyle yaramın üstünde
Acının tarihini düşerim
Işık karanlıktır nice
Ayırabilirsen ayır elin erdiğince
Ben bildiğimi söylerim
Şair olmak zarar ömüre… 

 


M. Sait Aktaş'ın Yazısı.