A. Yasin Demirci

Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi…

Yüzölçümü 363 kilometrekare…

İşgal altındaki tüm topraklarının yüzde 2’sine denk düşüyor.

Nüfusu 1.5 milyon. Kilometrekareye 4 bin insan düşüyor.

Bu anlamda dünyanın insan yoğunluğunun en fazla olduğu kara parçası…

Nüfusunun 900 bini mülteci.

Kişi başına milli geliri 385 dolar. (Açlık sorunu yaşayan Somali’de bu 770 dolar!)

Memur, işçi ve serbest meslek sahiplerinin %80’i işsiz.

İnsani gelişmişlik sıralamasında 177.

Günlük geliri ve harcaması 1.6 doların altında olanların oranı % 61…

Halkı hayatta kalabilmek için sivil toplum örgütlerinin eline avucuna bakıyor…

Sadece son bir yılda bini geçkin sivil vatandaşını devlet terörüne kurban verdi…

Evleri, iş yerleri başlarına yıkıldı…

Evet, uluslar arası ambargo ile açlıktan, ilaçsızlıktan ölüme mahkûm edilmiş Gazze’den ve onun mazlum halkından bahsediyoruz.

Gazze’ye dair acı gerçekleri en yalın bir şekilde sıraladık ki dünya duymuyor bari bizim zihnimizden uçup gitmesin diye.

Dört bir tarafından kuşatılmış, bu küçücük toprak parçasında boğulmaya çalışılan Filistin halkının yaşadıkları ıstırabın sebebi malum; demokratik haklarını İsrail ve ABD’nin hiç sevmediği birilerinden yana kullanmaları. Hamas’ı iktidara getiren seçim sürecinden bu yana Gazze dünyanın gözü önünde, açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor.

İngiliz yardım kuruluşlarıyla insan hakları örgütleri, uygulanan ambargonun bölgede son 41 yılın en büyük insani felaketine yol açtığını belirtiyor. Gıda sıkıntısı, çöken sağlık hizmetleri, kullanılamaz hale gelen su ve kanalizasyon sistemlerini akıl almaz bir felaketin kapıda olduğunu haykırıyor ama nafile. Uygar dünya maalesef üç maymunu oynuyor.

Tüm bu acı tabloyu duyduktan sonra sadece duymakla yetinmeyelim.

Çünkü, zaman Gazze’yi kasıp kavuran acımasız ambargoya karşı bir şeyler yapma zamanıdır.


GENÇ'ın Yazısı.