Tekbir Giyim ilkbahar yaz tasarımlarını Yeşilköy WOW Convention Center’da düzenlediği defileyle tanıttı. Bu senenin tasarımlarına bir Alman modacı da yardımcı olmuş. Eh, AB ile bütünleşme sürecinde çok da abes kaçmayacak bir gelişme. Dahasına da hazır olmak lazım.

Dahası ne ola ki diye soracaklara güneşin battığı yerden iki tane dergi haberi verelim. Dergilerin birincisi Hollanda’dan. MSLM, Hollanda’da bir grup Müslüman modacının çıkarttığı bir dergi olarak yayın hayatına Eylül 2007’de başlamış. Müslüman kadınların da moda zevkinin olabileceğini ispatlamak üzere yayınlanana bu derginin devam gelmemiş ama. (Buradan moda zevkleri olmakla beraber dergi zevkleri olmadığı sonucunu çıkarabilir miyiz? Ya da herkesin işini yapması gerektiğini belki de...) Aslında derginin içeriği MAMA adlı bir sanat galerisinde Müslüman modacıların sergilenen tasarımlarından oluşuyor. Devamının gelmemesi normal yani.

Diğer dergi ise daha evvel bahsettiğimiz bir Amerikan dergisi. Adı “Muslim Girl” (Müslüman Kız). Müslümanların Cosmopolitan’ı denebilecek bir görüntüsü ve tasarımı var ama tabii onlar kadar “cesur” (edebsiz diye okuyabilirsiniz) olmalarına imkan (fetva diye okuyabilirsiniz) bulunmadığı için elbise ve takı ile idare ediyorlar. Her ay bir kapak kızı seçiyorlar ki bu da ilginç bir şey. (Aslında ilginç değil ibretlik bir şey desem çok mu abartmış olurum?)

Her iki derginin de derdi aynı aslında. Müslüman kadınların giyim tercihlerinin pazarda ve tabii moda sektöründe ne karlı bir alan olabileceği. Bu kadar ucuz (uyanık diye okuyabilirsiniz), bu kadar bayağı (akılsız diye okuyabilirsiniz ki o ben oluyorum) bir tercih işte...

Tercih herşey evet, tercih... Bize düşen ise şahitlik... (Bu son cümleyi nasıl isterseniz öyle okuyabilirsiniz).


Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.