Nurettin Özdoğan daha 22 yaşında ama kariyer dünyasının altını üstüne getirmiş. Halihazırda Yıldız Teknik Üniversitesi Ekonomi Bölümünde öğrenci. 2 yıldır dünyanın en büyük danışmanlık şirketlerinden biri olan Egon Zehnder International`ın en genç çalışanlarından biri. Zaman gazetesinin gençlik ekinde köşe yazarlığı yapıyor. Gazetenin en genç köşe yazarı. Bütün bunların yanı sıra ZTV adlı kanalda “Nurettin Özdoğan`la Genç Kariyer” isimli bir program hazırlıyor. Nurettin`le Beşiktaş`ta BJK Plaza`nın 12. katındaki Boğaz`a nazır odasında görüştük. Bahçede de dolaştık biraz. Keyifli ve uzun bir sohbet oldu. Şahsen ben de çok istifade ettim. Lakin gel gör ki yerim dar...

- İyi bir işe başlamak isteyenlere tavsiyen ne? Hayalindek işe başlamak isteyenlere...

Hayal kursunlar... Kahramanmaraş`tan İstanbul`a gelmeden önce daha küçük hayallerim vardı. Böyle biraz daha olabilir hayallerdi bunlar. Oysa şu anda yaptığım işleri 2 sene önce hayal bile edemezdim. İstanbul`a ilk geldiğimde sürekli gökdelenlere plazalara bakardım... Sinan: Bende de var o. Seviyorum. Nurettin: Öyle bir ilgi alanım var benim. Ama o zamanlar şöyle bir kompleksli yanım vardı: “Yaa... Sen Boğaziçi Üniversitesi`ni kazanamadın. Bilkent`i kazanamadın.Onlar ancak buralara girer.” diye düşünüyordum. Ama iki yıl sonra bir baktım ki bana Boğaz manzaralı bir oda vermişler. Bazen insan hayallerinin bile ötesine geçebiliyor. Bunu nasıl kazandın derseniz: Aslında o kompleksli yanım biraz yardımcı oldu. “Boğaziçi Üniversitesi`ni kazanamadın, buralara giremedin.” derken aynı zamanda öteki Nurettin de bana şöyle diyordu: “Boğaziçi Üniversite`sini kazanamadıysan; Boğaziçililerin yaptığından fazlasını yapman lazım. Onlar okula mı gidiyor: Sen okulun yanında çalışacaksın da. Onlar sadece 3. ve 4. sınıfta mı staj yapıyor: Sen de hazırlık ve 1. sınıfta staj yapacaksın. Böyle bir açığın varsa o açığı kapayacaksın...” Ben hazırlıkta da staj yaptım, 1. sınıfta da staj yaptım. Sonra sivil toplum kuruluşlarında çalıştım. Bunlar tabi benim alet çantama bir şeyler ekledi. Vizyonumu, bakış açımı geliştirdi. Televizyondan, gazeteden gördüğüm insanlarla tanıştım. Bunlarla konuştuğum her bir dakikayı her bir saati belleğime not ettim. Bu şekilde her geçen gün hayallerim arttı benim.

Alet Çantana Her Gün Yeni Bir Şeyler Ekle

- Başarılı mısın?

Kendime göre başarılı değilim. Alinur Velidedeoğlu`nun bir sözü var: “İş hayatında tatmin olmayacaksın.” diyordu. “Tatmin olmazsan başarılı olursun.” diyor. Ben hiçbir zaman yaptığım işten tatmin olmuyorum. Onun farkına vardım.

 - Başarının sırrı da bu mu? Yani başkaları başarılı dese de kendinin ondan tatmin olmayıp, sürekli daha iyisini aramak mı?

Başarısız olup da tatmin olmamak da vardır. Başarının sırlarından biri belki budur. Daha önemlisi; her geçen gün alet çantana bir şeyler eklemektir. Ya da nasıl söylesem: Hayallerine hayal katmaktır. Hayal kurmak beni çok kamçılamıştır. Mesela sürekli dolabıma sarı “post it”ler yapıştırırdım. 5 yıl 10 sonraki hedefim, projelerim yapacağım şeylere dair. Odama gelen her arkadaşım benle dalga geçerdi “Bunlar ne böyle? Ne demek bunlar?...” Anlamazlardı. Bu bana çok şey kazandırdı. Hayallerini eyleme geçirmek. Her geçen gün, her geçen dakika alet çantana bir şeyler eklemek. Bence başarıyı bu getiriyor. “N. Özdoğan`la Genç Kariyer” Neye İyi Geliyor

- Televizyon programına biraz gireyim istiyorum. Sonra yine kişisel sorulara döneceğim. Nasıl bir program? Önce teknik kısımlardan girelim: Mesela nerede yayınlanıyor? Kaçta yayınlanıyor? İçeriği ne?...

ZTV diye bir kanal var. Türkiye`nin ilk gençlik ve eğitim kanalı. Şu an D Smart`ta uyduda. OKS, ÖSS, İngilizce dersleri var. Aynı zamanda gençlere yönelik sosyal, kültürel, eğitim programları var. Benimki bir kariyer programı: Nurettin Özdoğan`la Genç Kariyer. Çarşamba ve cumartesileri yayınlanıyor. Orijinal bölüm cumartesi. Programda bir yerlere gelmiş, gençlere ilham olabilecek kişileri ekrana çıkartıyorum ve onlarla kendi ofislerinde söyleşi yapıyorum. Onların gençlikleri, geriye dönüp baktıklarındaki pişmanlıkları, keşkeleri veya iyi ki yapmışım dedikleri konular, gençlere tavsiyeleri, meslekleriyle ilgili tüyolar... Bu gibi konuları ele alıyoruz.

- Program neye iyi geliyor?

Bir kere dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. İzleyiciler oradaki başarı hikayelerinden kendilerine modeller çıkartabilirler diye düşünüyorum.

- İlham veriyor yani?

Evet. İzleyiciler; o kişi hangi aşamalardan geçmiş, neler yapmış, nasıl yapmış, nerede yapmış?... Bu gibi soruların cevabını buluyor orada.

- Kimleri davet ediyorsun programa?

Genellikle iş dünyasında başarılı olmuş yöneticiler oluyor. Medyadan insanlar olacak. Yazar, Genel Yayın Yönetmeni, televizyon programcıları, sanatçılar. Sanatçı derken popüler kültürden olanlar değil tabi.

- Sence insanlar başarı hikayelerini niye bu kadar çok merak ediyorlar?

Çünkü kendisi başarılı olmak istiyor.

Şeytan Tüyü Dediğimiz Şeyin Aslı

- Program vesilesiyle pek çok başarılı insanla görüşme yaptın. Bunun yanı sıra bir yönetim danışmanlığı şirketinde de çalışıyorsun. Bütün bunların toplamında şunu sormak istiyorum aslında: Farklı alanlarda başarı kazanmalarına rağmen hepsinin başarılı olmasını sağlayan ortak bir yönleri var mıydı?

Bir tane değil iki tane ortak özellikleri vardı. Birincisi başarılı insan dediğimiz kişilerin iletişim becerileri çok yüksek. Müthiş şekilde iletişim kurabiliyor karşısındakiyle. Şeytan tüyü dediğimiz şey var ya. O var onlarda.

- O şeytan tüyü dedikleri şey aslında iletişim becerisi değil mi?

Evet. Kendisini çok çabuk sevdiriyor bu tip insanlar. İkincisi de: Yaptığı işi iş olarak kabul etmiyorlar. “O benim bir mutluluk kaynağım.” diyor. “Ben bunu yaparken mutlu oluyorum.” diyor. “Ben onsuz kendimi düşünemiyorum.” diyor. Hangi işi yaparsan yap: 1- İletişim becerisi 2- İşini yaparken mutlu olmak. “Off!” dememek.

- İçimden vay be dedim. Hep “Çok çalışmak, çok çalışmak, çok çalışmak...” derler. “İyi” dedim “Bu cevap gelmedi.”

Tamam çok çalışacaksın ama bu artık ezberlenmiş bir şey...

Kariyer Planına Değil Niyetlere İnanıyorum

- Hayatta ya da kariyerinde gelmek istediğin en üst nokta ne?

 Büyük konuşmak istemiyorum açıkçası.

- Başbakan olacağım dersen; kaydı keser çıkarım :)

 :) Yok Başbakan olacağım gibi bir şey yok tabii ki. Bu karşıma çıkacak fırsatlarla ilgili. Ben zaten kariyer planına inanmıyorum. Tamamen tevafuklarla, karşına çıkan fırsatlarla ilgili bir şey bu. Bir bakarsın karşına bir fırsat çıkar dünyanın konuştuğu bir adam olursun...

- Şimdi aklıma geldi. Fırsatlarla ilgili hiç şöyle düşündün mü: Bu fırsatlar niye benim karşıma çıkıyor? Seni istediğin yere götürecek koşullar bir şekilde bir araya geliyor ve niye sende ve niye senin için geliyor?

Başarılı insanların hikayelerine baktığımda şunu görüyorum: Çoğu zaman fırsatlar onlara gelmemiş. Onlar fırsatlara doğru yürümüşler.

- Niyet meselesine inanır mısın?

Tabii ki inanırım.

- Ben şöyle düşünüyorum. Senin anlattıklarından sonra da netleşti bu: O adamlar bir şeye niyet ediyorlar ki bu her şeyle ilgili olabilir. Niyet meselesi sadece şu değil: “Niyet ettim Allah rızası için namaz kılmaya...”. Niyetlerinin güçlü, sağlam, sahih olması ve Allah`ın bir şekilde o niyetlerinin karşılığında sence o fırsatları vermesi söz konusu mu?

Nurettin: Kesinlikle. Düşüncelerimi okudun. Halis bir niyete sahip olduktan sonra Allah`ın insana yardımcı olacağını düşünüyorum. Buna hakikaten çok inanıyorum.Birincisi bu. İkincisi fırsata doğru yürümek. Sen hiçbir şey yapmayacaksın, oturup bekleyeceksin, her şey ayağına gelecek. Yok böyle bir dünya. Ama sen bir yerlerde görüneceksin, bir yerlerde duyulacaksın; şunu, bunu yaptım diyeceksin.

- Yani niyet artı niyetin gereğini yapmaktan söz ediyoruz burada değil mi?

Kesinlikle öyle.

Gönüllü Olun... İyi ki Yapmışım Diyeceksiniz

 Ama şeyi demedin daha bana: Şuraya gelmek istiyorum :)

 Dediğim gibi o konuda pazarlık yapmıyorum. Daha yiyeceğim çok fırın ekmek var. Yapmam gereken çok şey var. Ama şunu söyleyeyim ben sana: Vatanıma milletime hizmet edecek, yararı dokunacak, gözlerinin içinde dünyalar saklı bir insan olmak istiyorum. İkincisi her yaptığım işte sevdiklerimi mutlu edebileceğim bir konuma gelmeyi istiyorum. Artık hangi alanda olursa. Onu Allah bilir...

- Bir insan vatana millete nasıl faydalı olabilir?

Bundan önce bazı sivil toplum kuruluşlarında çalıştım. Çok farklı insanlarla bir araya geldim. Kimsesiz çocuklarla da çalışma yaptım, göçmenlerle ve daha başkalarıyla da. Bu arada şunu farkettim: Sosyal sorumluluk sahibi olmak. Daha önce hiç tatmamıştım bunu. Şimdi konferanslara gittiğimde bile sürekli bunu tavsiye ediyorum genç arkadaşlarıma. Mutlaka bir sivil toplum kuruluşunda gönüllü olarak çalışsınlar. “Elinizi taşın altına sokun. Orada sosyal sorumluluk sahibi olmayı, duyarlı olmayı öğreneceksiniz.” diyorum. Hayatta “İyi ki yapmışım.” dediğim şeylerden biri de sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmaktır. Asıl gerçeklerle orada yüzleştim yani.

Kısa Kısa

- Şimdi biraz daha şahsi sorulara geçelim. Mesela; öyle bir gücün olsaydı dünyada neyi değiştirirdin? Merkez Efendi numarası yapmadan lütfen :)

 :) Kimsenin işsiz kalmamasını sağlardım.

- Türkiye`de neyi değiştirirdin?

Aynısını.

-Hayatta en gereksiz bulduğun şey?

Iııı... :) Enteresan sorular... 5 erkek bir araya geldiğindeki muhabbetler :))

:)) 3 de yeter... Olmazsa olmazın nedir?

:)) Enteresan yaa... :) Olmazsa olmaz.. İnancım tabii ki.

 - En sevdiğin çizgiroman kahramanı?

 :) Tsubasa.

- O kim yaaa?

  Bir çizgifilm vardı... :)

- Peki nasıl bir süpergücün olmasını isterdin? Nurettin: İstemezdim.

- En beğendiğin kitap.

Nurettin: Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları.

- Çok mesleki oldu ama... En sevdiğin şarkı?

Nurettin: 1980. Ezginin Günlüğü.

- En hoşuna giden bina?

Nurettin: Gökdelenlere biraz aşığım. Ama tarihi olarak Sultanahmet.

- En güzel şehir?

İstanbul tabii ki.

- Kendin olmasan kim olmak isterdin?

 :) Kendim olmak isterdim desem çok mu politik bir cevap olur? :)

- Evet :) Süpermen de gitsin yaa :))

Örümcek adam o zaman. :)

- Tüm sevdiklerin içinde en sevdiğin?

Ailem.

- Allah`la aran nasıl?

Dualarla daha da güzel oluyor.

- En sevdiğin evliya?

Hepsini seviyorum.

- Çok politik oldu... Kuran`dan ne anladın?

Aslında Kuran bir mutlu olma rehberi.


Sinan Özgenç'ın Yazısı.