Rabia Betül Toprak

Düşünün… İnisiyatifinize doğru bir hücum var büyük harflerle, üzerinizde mülkiyet iddia eden. Toplamış alet edevatı yaklaşıyor, kelimeleriyle arasındaki ilişki de bir o kadar laçkalaşmış ve haykırıyor. Bu sırada zihin terinizi empati süzgecinden geçirdiğinize eminim. Çünkü O var, onun sonsuz teknolojine güveniyoruz ve kişisel fotoğrafçımıza her an poz vermekle meşgulüz… ‘’Buraya moloz dökülemez(idi).’’ İse de, hazmetmeniz gereken kalburüstü bir yığın molozla karşı karşıyasınız. Belli ki çıtalar oynamış, seviyeyi korumak mühim. Ve derece oynatılmamalı ateş ölçerken.

Tamam, şimdi sakiniz… İnsan haklıyken nasıl savunamaz kendini? Belki de bunu hepimiz biliyoruz. Oynanan oyunların mızıkçı çocukları… O an ‘’sen çorbadansın’’mı diyeceğiz kendi nefsimize? Yaratan’dan ötürü yaratılan mı diyeceğiz teselli pudrası sürerken yüzümüze? Kadraja, ‘zahiren’ bir yenilgi daha ekleyip zamanın tefsirine bırakacağız belki de…

Kılık kıyafetsiz, şahsiyetsiz kelimeler ancak gıybete ev sahipliği yapar. Sizin kelimelerinizin üzeri müsait olmayıp ağzınızdan çıkamayabilirler, bu demek değildir ki siz haksızsınız… Haksızlığa karşı beklenen, el pençe divan tavır, size binler beden büyük gelebilir, ‘’al yavrum ömür billâh giyersin’’ diyenler de olabilir, dilerim bu hastalıklı iddialar idrak çilesini çekip de gelir…

Harfler mâsumiyetini kâğıtta gösterir, dilde kaybeder bazen, incitir. İncinmişliğiz oracıkta kalmaz inada dönüşüverir. İnat (cinsine göre) incinmişliğin diğer adıdır zannımca. “Vay senin inadın kurusun” denir çoğu zaman… Ama bilinmez ki, bellekte ham olan, helal düşünceler bir inatla olgunlaşıverir. Bir hamle yapar ve davranır. Bilemeyiz ney neye gebedir bu hayatta, sâhi inat ne doğurur?

İnadım inat adım güzel Murat… Murâdım (dileğim)güzel, o zaman inadımda güzel. Varsın kelimeler hakkınızı her daim savunamasın bu devranda, hak divanda… Pas deyin bırakın jokerlerinizi sonraya saklayın, zaman rövanşını alacaktır inanın. “İnandığımız her şey var, inanmadığımız hiçbir şey yok.’’ N.Fazıl Kısakürek

Bunları artık mantıkla durdurmaya imkân yok, hiç birine muhatap olmak ehliyetinde değilsiniz. Diyeceğim o ki; bu inat her zaman kötüye hizmet etmez, hayra da hizmet eder. İnadınız kurumasın, hayra memur kılın, ıslatın. 


GENÇ'ın Yazısı.