Ayaklar Baş Olmadan...
Mayıs ayı gençlerin hatırlandığı bir ay. Hatırlandığı derken zaten türlü vesilelerle yapılan “genç edebiyatı”nın artmasından bahsediyoruz, yoksa kayda değer şeylerin yapılması anlamında bir beklentimiz olduğundan değil. Beklentimizin olmaması belki tam da doğru bir ifade midir? Değildir aslında. İnsan olarak siyasetten, karar vericilerden beklentilerimiz tabii ki var. Yetkisi ölçüsünde herkes sorumluluğunu yerine getirmeli, birileri de bunu takip etmeli, denetlemeli şüphesiz. Belki bu konuda ilk yapılacak da eğitim ve istihdam konularında iç karartıcı istatistiklere sahip gençlik alanında yerleşik algıları sarsacak, nitelikli, ciddi ve uzun vadeli girişimlerde bulunmaktır. Ama elinde imkan olup da bir şeyler yapmaya yeltenenler bunun çok farkında değil gibi gözüküyor. Yaptıkları da bu açıdan popüler olanı beslemek ve ona hizmet etmekten başka bir işe yaramıyor. “Kardeşim politika yapacaksan böyle, başka çaren mi var, kitleye ulaşacaksın, kitle de bunu istiyor”mu diyorsunuz? Valla böyle düşünüyorsanız, diyecek bir şey yok. Ama bilin ki halka ve Hakka hizmet diye girdiğiniz işler ayakların baş olmasını kabul etmez. Değişir bir gün devran ve siz anlayamaz, “aslında hep dediklerini de yapmıştık ama” diye diye çeker gidersiniz.
GENÇ'ın Yazısı.