Diyanette Atama Polemiği
Diyanette yeni yapılan atamalara itirazlar sürüyor. Üstatların üstadı olarak bilinen usta vaiz, kadroya yeni alınan tecrübesiz elemanların kayırıldığını öne sürerek, yapılan atamalara itiraz etti. İtirazının dikkate alınmaması üzerine isyan eden vaiz, meslekten istifa ederek tepkisini ortaya koydu. Ancak “idare” tarafından yapılan basın açıklamasında; söz konusu şahsın istifa etmediği, bilakis meslekten men edilerek “kovulduğu” hususu önemle vurgulandı…
llah-ü Teala Hazretlerinin Hz. Âdem’i (a.s.) yaratmasının ardından İblis tarafından dile getirilen itiraz kabul görmek bir yana; İblis’in Huzur-u İlahi’den kovulmasına ve Şeytan (kovulmuş) adını alarak, Hz. Âdem ve çocuklarına kıyamete kadar sürecek bir kin davası açmasına neden oldu. Yaşananların ayrıntıları ise şöyle gelişti: Allah-ü Teâlâ, Hz. Âdem’in (a.s.) bedenine ruh verince, ruhun cesede sirayet ettiği yerler canlanıp, ete dönüştü. Ruh, önce başına sirayet etti ve Hz. Âdem (a.s.) aksırdı. Melekler: “Elhamdülillah de!” dediler. Hz. Âdem de (a.s.): “Elhamdülillah” dedi. Ruh, gözlerine sirayet edince cennetin meyvelerini gördü. Ruh, midesine yürüyünce Hz. Âdem (a.s.) ruh henüz ayaklarına gelmediği halde doğrulup, o meyvelerden yemek istedi. Bu sebeple Allah-ü Teâlâ: “İnsan, aceleci olarak yaratılmıştır” (Enbiya 37) buyurdu.
Allah-ü Teala, Hz. Âdem’in (a.s.) bedenine ruh vermeden önce meleklere, ona ruh verdiğim zaman hepiniz ona secde edin buyurdu. Bu husus Kuran-ı Kerim’de şu şekilde bildirildi: “Rabbin o vakit meleklere şöyle demişti: “Ben çamurdan bir insan yaratacağım. Onun yaratılışını tamamlayıp da tarafımdan ona ruh verdiğim zaman hemen ona secdeye kapanın. Bunun üzerine melekler hemen secde ettiler.” (Sad: 71-73) “Gerçekten ilk defa sizi (ruhlarınızı) yarattık. Sonra size şekil verdik ve sonra da meleklere ‘Âdem’e secde edin’ dedik. İblis’ten başka bütün melekler hemen secde ettiler. O, secde edicilerden olmadı.” (Araf: 11)
Hangi meleklerin en önce secde ettiğine dairse çelişkili bilgiler gelmeye devam ediyor. Bir rivayete göre önce Cebrail (a.s.), sonra Mikail (a.s.), sonra İsrafil (a.s.), sonra Azrail (a.s.), sonra da mukarribun denilen melekler secde etmiş. Ömer bin Abdülaziz’den gelen bir rivayete göre ise en önce secde eden İsrafil (a.s.) olmuş. İblis’in secde etmeme gerekçesi olaraksa şu gerekçeleri öne sürdüğü bildiriliyor:
“O, çamurdan yaratıldı. Bense ateşten yaratıldım. Ondan üstünüm…”İblis’in, söz konusu iddialarının kabul görmemesi ve Allah’a isyan etmiş olması sebebiyle Huzur-u İlahi’den kovulduğu kamuoyuna duyurulurken isminin de: “kovulmuş, uzaklaştırılmış” manasına gelen “Şeytan” olarak değiştirildiği öğrenildi. Ka’b-ül Ahbar’ın bildirdiğine göre: İblis, kırk bin sene cennette bekçilik yaptı. Seksen bin sene melekler arasında bulundu. Sonra yirmi bin sene meleklere vaaz etti. Karibiyyun denilen meleklerin üstünlerine otuz bin sene vaaz etti. Ruhaniyyun denilen meleklerin de en üstünlerine bin sene vaaz verdi.
Arş-ı Ala’nın etrafında on dört bin sene tavaf yaptı. İblis’in o vakitler dünya semasındaki ismi Abid, ikinci kat semada Zahid, üçüncü kat semada Arif, dördüncü kat semada Veli, beşinci kat semada Taki (muttaki), altıncı kat semada Hazin, yedinci kat semada ise Azazil’di. Fakat ismi Levh-i Mahfuz’da İblis şeklinde yazılı olup, akıbetinden yani son halinden gafildi. (İblis kelimesi, Arapça’da iblas mastarından gelip, Allah’ın rahmetinden ümit kesmek manasındadır.) Konuyla ilgili diğer detaylarsa Kuran-ı Kerim’de şu şekilde bildiriliyor: “Allah, İblis’e: ‘Ben sana secde ile emretmişken seni secde etmekten alıkoyan neydi?’ buyurdu. İblis şöyle dedi: ‘Ben Âdem’den hayırlıyım çünkü beni ateşten yarattın onu çamurdan yarattın.’ (Araf: 12)
“Allah buyurdu ki: ‘Hemen oradan çık! Çünkü sen kovulmuşsun ve muhakkak surette hesap gününe kadar lanetim senin üzerinedir.” (Sad: 78) İblis, Huzur-u İlahi’den kovulmasının ardından helak edileceğinden korkarak, kıyamete kadar ömür ve mühlet istedi. Allah-ü Teâlâ ona mühlet verdi. Şeytan: “Öyleyse mademki ben azgınlığa müptela oldum; yemin olsun ki insanların yolunda pusu kurup oturacağım. Onların ön ve arkalarından, sağ ve sollarından musallat olacağım. Sen, onların çoğunu şükredici kimseler olarak bulamayacaksın. Yeryüzündeki kötülükleri onlara güzel göstereceğim. Halis kulların hariç onların hepsini saptıracağım” dedi. Bu husus, Kuran-ı Kerim’de şöyle bildirildi: “(İblis şöyle dedi) Öyleyse izzet ve kudretine yemin ederim ki onların hepsini muhakkak azdıracağım. Ancak içlerinden muhlis olan kulların müstesna…” (Sad: 82-83)
“Doğrusu benim o gerçek kullarım var ya! Senin, onlar üzerinde hiçbir tasallutun yoktur. Rabbin ise vekil olarak yeter.” (İsra: 66) “(Allah-ü Teâlâ, İblis’e şöyle) Buyurdu: ‘Ben, hakkı yerine getiririm ve hep doğruyu söylerim. And olsun ki Cehennem’i senden ve âdemoğullarının içinden sana uyanların hepsi ile dolduracağım.” (Sad: 84-86)
“İblis rabbine dedi ki: ‘İzzetin ve celalin hakkı için; canları bedenlerinde bulundukça âdemoğlunu azdıracağım.’ Allah-ü Teâlâ da buyurdu ki: ‘Onlar, benden mağfiret istedikleri müddetçe ben de onları mağfiret edeceğim’” Kovulmasının ardından bundan sonra geçimini nasıl sağlayacağının sorulması üzerine İblis, yeryüzündeki ortaklarıyla beraber kuracağı bankacılık sistemi üzerinden yüksek faiz getirisi olan birtakım yatırımlar yapmayı planladığını belirtti.
GENÇ'ın Yazısı.