Problem Sınır Tanımıyor, Çare de Öyle Olmalı
Uluslararası üniversite olunca biz de sunumumuzu yabancı dille yapmak zorunda kaldık. Nedim Kaya’nın konusu küresel gençlik üzerineydi. Bunun Frenkçede takdimi nispeten kolay. Ama iş bizim konuya yani dert çağrısına gelince benim kafam biraz karıştı. Çıkana kadar bizim güzelim dert kelimesinin yerine ne kullansam diye düşündüm durdum. Slayt gösterimizin tercümesini yapan Ayşe bir yerde “problem” bir yerde de “concern” kelimelerini kullandı ki herhalde ancak bu kadar olurdu. Ben bu kelimeleri çok kullanmadan meramımı anlatmaya çalıştım ama derdimizin Frenkçesini bulamamak kafamı karıştırdı doğrusu. Kafa karışıklığı iyidir ya, bir müddet sonra ne yapmam gerektiğini anladım. Bizim acilen derdimizin Frenkçesini bulmamız gerekiyor. Kelime karşılığını kastetmiyorum, Frenklere aşina gelebilecek bir üslup ve söylemden bahsediyorum.
Derdimizi Türkçe anlatmak yetmiyor; Frenkçesi de lazım. Problemler sınır tanımıyor, çözüm de öyle olmalı.
Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.