M. Emin Kul

Yeşil sermaye, İslamcı kalvinist, muhafazakâr girişimci tanımlarıyla isimlendirdikleri Anadolu yatırımcısını bir türlü anlayamayanlar sonunda asıl niyetlerini açıkça belli etmeye başladılar. Kayseri, Konya, Denizli gibi ülke sanayisinin yükselen yıldız şehirlerinde kafa çekecek yer bulmakta zorlananlar, bu sözde hayati meseleyi 150 yıldır bitmeyen irtica paranoyasına yeni bir delil gibi kamuoyuna taşıyorlar. Hâlbuki halkın ilgi göstermediği içkili mekânların azalması herkesin bildiği basit bir piyasa kuralı olan arz-talep dengesine bağlıdır. Dengesizliği şiar edinen bizimkileri bir tarafa koyarsak, acaba dünyanın herhangi bir yerinde, hangi dinden olursa olsun; içki, zina, müstehcenlik, faiz gibi belaların azalmasından şikâyet eden var mıdır? Kendi gettolarında yaşadıkları hayat tarzını, bakir Anadolu insanına aşılayamayanların önünde iki ihtimal var: Ya kötü alışkanlıklarından vazgeçecekler ya da Anadolu insanının değerleriyle uğraşmaktan.


GENÇ'ın Yazısı.