Sene başında derginize abone olmuştum ve dört taksit şeklinde ücreti ödeyecektim. Lakin malum öğrencilik hali, ödeyemedim. Ama bu ay tüm borcumu sildim inşallah. Mail adresim ve telefon numaramda değişiklik olmuştu bunu size bildirmediğim için özür dilerim. Fakat bu değişiklik bana samimiyetinizi bir kere daha gösterdi. Ücret ödenmemesine rağmen dergim geliyordu ve sitede dergiyi tüm sayfalarıyla inceleyebilmek de bu samimiyetin bir göstergesiydi. Anladım ki derdiniz gerçekten derdinizin kalitesini artırmakmış. Dertliler kervanında olmak güzel. Derdi derdine derman olanlardan olmak güzel. E güzeli GÜZEL sever. Yolunuz açık olsun.

Sema Hanım

Bir Üstad Gecesi Düzenleseydiniz Keşke

Selamun aleykum Genç Dergisi. Aslında uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ancak bir türlü fırsat olmadı. Yaklaşık bir yıldan fazladır derginizi takip ediyorum. Ve en net ifadeyle çok beğeniyorum. Bence mevcut bir boşluğu tamamen olmasa da yine de doldurdunuz. Allah kuvvet versin, emeklerinizi zayi etmesin. Bütün sayfalar yine bence dolu dolu. Sizden mukaddesatçı gençler adına bir isteğim olacak. Mayıs ayı üstad Necip Fazıl adına bizce çok sönük geçti. 3-5 belediyenin yaptığı cılız şiir okuma programlarını saymassak pek bir aksiyon olmadı. Programlarınızda buna yer verseydiniz çok güzel olurdu. Bir üstad gecesi düzenleseydiniz keşke. Bir de hiç bir dergi gazete üstad`ın gençliğe hitabesini vermedi. Siz verseydiniz keşke. Kaldığım öğrenci yurdunun duvarlarını süsleseydik. Hatta derginizde yer alan Serkan Bilge`nin gençliğin Üstad` a cevabını da yanına koysaydınız. Görevimizi ve ödevlerimizi hatırlasaydık. İstanbul

Üniversitesi Beyazıt`tan mukaddesatçı öğrenciler adına Hakan Karayel.

Dergi Buram Buram Siyaset Kokuyor

Selamün aleyküm.

Öncelikle bu dergiyi hazırlamanızdan ötürü Allah sizden razı olsun. Ancak iş hep böyle pohpohlamakla bitmiyor doğrusu. Dergi içerik olarak güzel olmasına rağmen buram buram siyaset koktuğunun altını çizelim. Güncel olayları biz inançlı geçinen kısmın bakış açısına göre değerlendiren ve bazı organları ve siyasetçileri iğneleyen yazılar yer alıyor. Bunlar da güzel şeyler tabii ki. Ancak bizim işimiz onlarla uğraşmak olmamalı. Bunu yapınca taraflı haber yapan, haberlerine kendi yorumlarını katarak sunan köşe yazarlarından farklı olmuyoruz hani... Hem Türk halkı onların ne olduğunu biliyor. Ama yine de siz bilirsiniz. Belki toplumun bu konularda da aydınlatılması gerektiğini düşünen kardeşlerimiz vardır. Onlara saygı duyuyorum fakat ben dergimize daha derin tasavvufi konularda deneme ve makaleler yer alsın istiyorum. Bu ülkede bir sürü siyaset yapan var ama kaliteli dini-tasavvufi yayın yapabilen çok az kurum var. Bu ihtiyacı gidersin GENÇ`imiz. Sizi ilk sayınızdan beri okuyorum bu arada. 16 yaşındayım ve Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi`nde okuyorum. Okulumda birçok arkadaşım da sizi beğenerek okuyorlar. Bana dergi gelince okula götürüp arkadaşlarla beraber okuyoruz. Benden ve Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi`nden selamlar.

Allah`a emanet olun...

Betül Duru ( Kahramanmaraş)

Editör’ün Notu: Mesajı için teşekkür etmekle beraber maalesef Betül’e katılamıyoruz. Ne tasavvufi/dini hayat siyasetin karşısında, ne de siyaset kötü bir şey… Siyaseti kötü olarak görmemizi isteyenler bizi hayatın dışına itmek isteyenlerdir. Birileri hayatımızı istedikleri gibi tanzim edemeyeceklerini öğrensinler diye siyasete ilgimiz hep olacak. Ama önce kalbimiz, önce bizi Yaratan’la hukukumuz diyerek yapacağız bunu.

Turgut Yılmaz`ın İsmi Nerede?

Merhaba, bu ay Genç Dergi`nin içinden çıkan Genç Dergi Anketi’nde yer alan 8. “Cafcaf’da en beğendiğiniz yazar ve çizerler hangileridir?” sorusunun seçenekleri arasında Cafcaf çizerlerinden Turgut Yılmaz’ın adını göremedim. Acaba bir yanlışlık mı söz konusu? Şayet bir hata varsa sanırım düzeltilmesi hem çizer açısından hem de okur kitlesi açısından daha sağlıklı olacaktır.

İyi çalışmalar.

Esra Özpınar

Editör’ün Notu: Vahim bir yanlışlık. Hem Turgut Yılmaz’dan, hem de okuyucularımızdan özür dileriz.

Acaba Bu Benim Kaderim mi?

Merhaba, üniversite öğrencisiyim. Genç dergisini uzun zamandır takip ediyorum ve beğenerek okuyorum; tüm yönleriyle bizi aydınlatıyor ve bilgilendiriyorsunuz. Her geçen gün dünyayı daha iyi tanımlıyorum ama nedense Genç Dergisi`nin çıkış tarihleri benim sınavlarımla aynı oluyor. Vize sınavlarımdan dolayı Nisan sayısını geç temin ettim ama Mayıs sayısını gönül rahatlığıyla okudum. Fakat bu sefer de Haziran sayısını final sınavlarımdan dolayı geç okudum. Acaba bu benim kaderim mi? :)) Bir an önce sınavlar bitse de Genç Dergisi`ni okusam diye sürekli dua ediyorum. Allah sizleri bu yolda muvaffak eylesin.

Hepinize teşekkürler...

Aslan Yıldırım

Kızlara mı Bıraktınız Meydanı?

Selamun aleyküm GENÇ. El emeğiniz, göz nurunuz olan dergimizi çok beğeniyorum. Ailecek okuyoruz, dersem yalan olur. Ben ve kardeşim okuyoruz. O da daha yeni GENÇ oldu da. Derginiz vasıtasıyla genç arkadaşlarıma bir şeyleri hatırlatmak istiyorum (Tabii ki başta kendi nefsim olmak üzere) Necip Fazıl Kısakürek diyor;

Gençliğine güvenip “Vakit çok erken derken!”

Belki; “Elveda” bile diyemezsin giderken,

Bugünü düşünürüm, dün geçti, yarın var mı?

Gençliğe de güvenmem, ölen hep ihtiyar mı?

Necip Fazıl gençliğe güvenmem diyor ama rahmetli de GENÇ`e güveniyor. Son olarak da bir eleştirim var, GENÇ `e değil ama. Geçen haftaki okuyucudan bölümünde neden hep bayan vardı? Dikkatimi çekti de. Yoksa bizim elemanlar okumuyorlar mı, yoksa da sadece bayanlar mı okuyor? Olmuyor arkadaşlar, siz de eleştirilerinizi yorumlarınızı yazsanıza. Kızlara mı bıraktınız meydanı. Aman ablalarım kızmayın!

Elveda demeden önce, Yüce Mevla’dan tirajınızı artırmasını, daima GENÇ kalmanızı temenni ediyorum. Elveda yine demiyorum, Allah ömür verirse gelecek ay görüşürüz.

Salih Bozkurt


Miladımızdan Sonraki Yaşam Dilimi

“Genciz!

Çünkü geleceğe dair ümitlerimiz var.”

Şimdi Adana merkezin billboardlarına bu yazı hâkim. Başbakanımız elini hafifçe kaldırmış selam veriyor, gençlere ve genç kalmak isteyenlere.

Yüzüme hafif ve muzipçe bir tebessüm yayılıyor ve: “He he biliyordum, biliyordum onun da bizden olduğunu. Zaten yakında herkes bizden olacak. Tüm çocuk ruhlu olan insan evlatları bir gün genç ruhlu olacaklar. Korkun bizden öcüü…” demiyorum tabi; sadece düşünüyorum. Çünkü bir halk otobüsündeyim ve oturmak zorunda kaldığım şoförün yan tarafında bulunan muavin koltuğunda oturuyorum. Yüzüm otobüsteki yolculara dönük ve haliyle onların da yüzü bana dönük. Birden aklıma gelen cafcaf suratlı muziplikleri kovuyorum. Çünkü kendi kendime gülüp de rezil olmak istemiyorum.

İşte böyle yüce gayeli genç eylemleri kurgularken, herhalde tüm dünyayı gençleştirsek, şu bizim dolmuşçuları ve arabeskçileri gençleştiremeyiz diye de düşünmeden edemiyorum. Zaten şoför de yanıltmıyor beni ve birkaç dakika sonra radyosunu açıyor. Açmasıyla içerde arabesk bir hava, yüzlerde yaşlı bir ifade oluşuyor.

Çalan hareketli müziğin ardından hangi gripli bülbülü dinleyeceğimizi bekliyorum. Aman! Azer Bülbül olmasın da Müslüm’e razıyım derken; bir Orhan Gencebay sesiyle rahatlıyorum.

Kapat çile kapısını.

Girmesin o vefasızlar.

Dünya denen şu hanede

Elbet seni biri anlar.

Orhan Baba soyadından ötürü kalbimdeki yerini koruyor. Yani o bir genc`e bay. İşte tam bu noktada o aradaki e’yi alıyorum ve uzatıyorum

“Eee bu yazının sonu nasıl bitecek? Hazır soyadından konu açılmışken oradan soyadı kanununa, oradan inkılâplara, kılık kıyafete, hatta hatta oradan da bu devrimden bugünün gençlerinin ne anladığına ve konuyu ne mecralara çektiklerine dahi gelebilirim. Ama ne gerek var şimdi hem gençken ve geleceğe dair ümitlerimiz varken, böyle kılık kıyafet konusuna girip de canımızı sıkmaya.

Neyse genç arkadaşlarım ümitlerimizin milattan sonraki yaşam diliminde gerçekleşmesi* ümidiyle.

Sağlıcakla kalın, genç kalın..

* Hoş tam gerçekleşecekken ümitlerimiz yeni bir milat çıkarırlar ‘milattan çok sonraki yıllar diye’ ama biz yine “selam” der geçeriz ve rabbimizin muhteşem miladını ümitle bekleriz.

Elif Solmaz (Adana)


GENÇ'ın Yazısı.