Kalp Aynana Günah Lekesi Düşürme!
Ömer Çelik
Mevlânâ diyor ki:
Eğer bütün günahlar içki içmek gibi sarhoş etseydi, sokaklarda ayık gezen birini görmek mümkün olmazdı.
Yine bir alimimiz diyor ki:
Günah işlediğimizde, o günahı işlemeye vasıta olan azamız sinyal verseydi, bütün vücudumuz sinyalizasyon merkezine dönerdi.
İnsanın bütün hata ve günahlardan kaçınabilmesi belki çok zor bir iştir. Fakat onun işlediği günahı affettirme, kendini temizleme imkanı vardır.
Gözler, kulaklar, diller ve kalpler de kirlenir. Bunları kirleten şüphesiz günahlardır, Maddi azalarımızda olduğu gibi, usulüne uygun bunlar da temizlenmediği takdirde işlemez hâle gelirler.
Gözler harama bakmakla kirlenir, manevi hakikatleri göremez olur. Kulaklar haramları dinler, ilâhî gerçekleri duyamaz hale gelir.
Diller yalan konuşur, boş sözlerle meşgul olur, güzellikleri söylemez hale gelir.
Günahlar sebebiyle kalpler kirlenir, idrakler kilitlenir, ilâhî hakikatleri anlamaz, idrak edemez hale gelir.
Şu âyet-i kerimeler tam da bu durumu haber verir:
“Allah onların kalplerine ve kulaklarına (küfür ve günahtaki inatları sebebiyle) mühür vurmuştur. Gözlerinin üzerinde de bir perde vardır. Onlar için pek büyük bir azap vardır” (Bakara, 7).
“Onlar (mânen) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. (Bu halleriyle) onlar (hakka) dönemezler” (Bakara, 18).
Allah Rasûlü (s.a.v.), büyük küçük her türlü günahın, nihayetinde kalbin kirlenip paslanmasına olan tesirini şöyle izah eder:
“Günah ilk defa yapıldığı zaman, kalpte kara bir leke olur. Eğer sahibi pişman olur, tevbe ve istiğfâr ederse kalp yine parlar. Etmez de günah tekrarlanırsa, o leke de artar. Sonra arta arta bir dereceye gelir ki, leke bir kılıf gibi bütün kalbi kaplar. İşte “Onların işleyip kazandıkları şeyler, kalplerinin üzerine pas tutmuştur” (el-Mütaffifîn 83/14) âyetinin manası budur.” (İbn Mâce, Zühd, 29; Tirmizî, Tefsîr, 83)
İşte biz, günahların azalarımızı, özellikle temiz kalp aynamızı lekelemesine müsaade etmeyeceğiz. Bu, bizim kulluk vazifemiz ve en önemli imtihan sualimizdir.
Günahlarla hasta olmuş kalpleri tedavi etme imkanı vardır. Allah’tan af ve bağışlama talebi, ölümü düşünme, tefekkür ile Kur’an-ı Kerim’i okuma, Allah’ı zikretme bunun ilaçlarıdır. Fakat kalp ölürse, -Allah’ın dilemesi hariç- onun dirilmesi mümkün değildir.
GENÇ'ın Yazısı.