Alaeddin Çakmak / Genç Haber Merkezi

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından (BYEGM) The Grand Tarabya Otel’de düzenlenen "Hukuk ve Medya Bağlamında Uluslararası İslamofobi Konferansı"nı Genç Haber Merkezi adına takip ettik. İşte iki gün süren İslamofobi Konferansı’nda derlediğim notlarım…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir mesajla katıldığı İslamofobi konferansının açılış konuşmasını Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yaptı. İslamofobinin dünyaya hızla yayılmakta olan bir virüse benzeten Arınç açılış konuşmasından şunları söyledi:

İSLAMOFOBİ BİR NEFRET İDEOLOJİSİDİR

“11 Eylül saldırılarının ardından sadece Amerika`da değil, başta Avrupa olmak üzere çok geniş bir coğrafyada, sistemli bir şekilde nefret ideolojisinin propagandası yapılmaktadır. Bu noktada İslamofobi; İslam`ın ve dolayısıyla Müslümanların Batı toplumları için potansiyel bir tehdit olduğu algısına dayanan bir `nefret ideolojisi` olarak yaygınlaşmaktadır. Biz, hiçbir semavi dinin teröre prim vermeyeceğine inanıyoruz. Nasıl ki Hristiyanlık ve Musevilik terörle yan yana getirilmezse yüce dinimiz İslam’a da bu iftira yakıştırılamaz."

İSLAMOFOBİ BİR IRKÇILIK TÜRÜDÜR

Başbakan Erdoğan ise mesajında şunları ifade etti: "Bilinmelidir ki, ırkçılık ne kadar tehlikeli ise, antisemitizm ne kadar tehlikeli ise, ayrımcılık ne kadar tehlikeli ise, İslamofobi de en az o kadar tehlikelidir. Çünkü diğer ayrımcılık türleri gibi İslamofobi de bir ırkçılık türüdür. Bir insanlık suçudur. Akıl ve vicdan sahibi tüm insanlar, ayrımcılık ve ırkçılığın her türüne, tekvücut hâlde karşı durmalıdır. Hiçbir semavi din terörü benimsemez, teröre cevaz vermez, teröre yol açmaz ve desteklemez.”

CUMA GÜNÜ ÇALIŞMAK İSTEMİYORUM

Konferansta konuşmacıların soru-cevaplarıyla devam eden oturumda İngiliz bir konuşmacının sözleri oturuma damga vurdu:

“Keşke biz bugün bu konferansı yapmasaydık. Keşke bu konferansa ihtiyaç duyulmasaydı. Bugün dünyanın hiçbir yerinde Hristiyanlığa karşı düşmanlık bulunmamakta. Hristiyanlar çıkıp ‘Biz terörist değiliz’ deme ihtiyacı duymazken biz Müslümanlar çoğu batı ülkesinde ötekileştirme politikası altındayız. Bazı insanların kendilerine ikinci sınıf insan muamelesiyle baktığını, örneğin günümüzde Müslüman bir insanın ‘Cuma günü ben çalışmak istemiyorum’ diyemezken bir Yahudi’nin veya Hristiyan’ın rahatlıkla cumartesi veyahut pazar gün çalışmak istemediğini dile getirebilmektedir.”

İSLAMOFOBİ TÜM DÜNYANIN SORUNU

Konferansta konuşan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ise, "İslamofobi konusu sadece İslam dünyasını değil tüm uluslararası toplumu ilgilendirmektedir. İslamofobi, İslam`ı ve Müslümanların imajını çarpıtmayı amaçlayan radikal ve aşırıcı unsurlar nedeniyle artış göstermiştir" dedi.

İSLAMOFOBİ NEDİR?

Kelime anlamıyla ‘İslam Korkusu’ anlamına gelen İslamofobi, Müslümanlara ve İslam dinine karşı yapılan önyargı ve ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır. 2000’li yılların ilk çeyreğinde İslamofobi, 11 Eylül saldırılarıyla patlak vermişti.


GENÇ'ın Yazısı.