Eslem Nilay Bozdemir
Geçtiğimiz günlerde, Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Aydın`ın Nazilli ilçesindeki Kelami Kız Kur’an Kursu’nun mescidinde sohbet yaptılar. Çok şükür katılmak nasip oldu. Sohbetten önce 40 kadar hafızlığa çalışan ve bitiren talebelere hediyeler verdiler. Sohbette bulunurlarken: “Bir hafıza kızımızı yetiştirip hizmet için Medine-i Münevvere’ye gönderdik. Doğum yaparken vefat etmişler. Allah (c.c.) rahmet eylesin. Şehitler zümresine ilhak olmuştur inşallah” diye duada bulundular. Sohbetlerinden derlediğim notları hepimizin istifadesi duasıyla paylaşmak isterim.
* İnsan olarak gelmeyi biz seçmedik. 124 bin peygamber geldi geçti, en büyük peygamber bizim... Suhuflar ve kitaplar geldi, en büyük peygamber bize... Cenab-ı Hakk verdiği nimetlere şükür istiyor.
* Allah bizden tefekkür etmemizi istiyor. Kul "aman Ya Rabbi" diyecek. Akıl hayra da şerre de meyyal. Allah Kur`an ve Sünnet yolunda akıl istiyor. Selamet orada... Akıl kendi kendine doğruyu bulsaydı, kitap ve peygamber gönderilmezdi.
* Kimse besmele çekip günah işlemez. Ve işte o gün defterler açılacak. Sana bu gözü verdi, neler izledin? Kulağına ne duyurdun? Yeryüzü konuşacak ``falan kişi burada namaz kıldı`` diyecek.
* Cenab-ı Hakk`ı seven peygamberini sever. Hazreti Davud Aleyhisselam`ın "ya Rabbi kendini sevdir!" duasını unutmamalıyız.
* Herkesin namaz kılışı aynıdır ama sevabı yerden göğe değişir. Amellerimiz ihlasa göre neticelenir.
* Nakşibendi Hazretleri yedi sene hayvanları tedavi ediyor. "En büyük dereceleri buradan aldım" diyor. Kapımızdaki aç köpekten, ayağı kırılmış hayvandan mesulüz. Merhametin neticesi hayır hasenat sahibi olmak.
* En çok çile çemberinden geçenler peygamberlerdir. En mesud olanlar da onlar... Çünkü "Kalpler ancak Allah`ı anmakla huzur bulur" (Rad/28) En büyük saadet kulunun Rabbiyle olmasıdır.
* Toplumu kendimize zimmetli bileceğiz. İşte bu kurslar hep anne-babalara müjde. Ne mutlu... Bu kursları nimet bilin. Öğrenmediysek eğer, mutlaka Kur`an öğrenelim. Her şeye vakit buluyoruz bu hayatta. Bu kainatın ders kitabı Kur`an...
* Aileler evlatlarına manevi gıda vermezse, çocuk bugün internetin, modanın çocuğu olur.
* Mümin dertlere derman olacak, dert ortağı olacak.
* Seherlerde manevi gıda almamız lazım ki, gündüz de o gıdayla devam edelim.
* Rasûlullah (sav) bir keresinde şöyle buyurdular:
"Sizden biriniz Ebu Damdam gibi olmaktan aciz midir?"
Sahabe-i Kiram: "Ebu Damdam kimdir, Ya Rasulallah!" diye sordular.
Alemlerin Efendisi:
"Sizden önce yaşayan bir adamdır. Her gün sabaha çıktığında şöyle söylerdi: Allah’ım! Bana söven, kötü söz söyleyen herkese hakkımı helal ediyorum" buyurdular.
Demek ki Mü`min dedikodu etmeyi bırakacak, edeni de affedecek.
* İç dünya yüzümüze akseder. Efendimizin (sav) yüzüne bakıp "bu insan yalan söylemez" diyerek Müslüman olanlar var.
* Tarlaları yakarlar bazen... Bir kulun Allah`ın mahlûkatını cehenneme çevirmeye hakkı yok. Hepsinin hesabı sorulacak.
* Sen Allah`a yaklaşırsan, o seni buhrana götürür mü? Bir Mü’min yüreğinden rahmet taşıracak.
* Sahabe-i Güzinden Enes bin Malik (ra); 10 yaşında bir çocukken Rasûlullah (sav) Efendimizin hizmetine giriyorlar. 20 yaşına kadar 10 yıl hizmetleriyle müşerref oluyorlar. Bu on yıl boyunca Efendimiz`den (sav) hiçbir azarlama ve kötü söz işitmiyorlar. Allah Rasûlüne o derece bir muhabbetle bağlanıyor ki; Rasulallah`ın (sav) vefatından sonra şunu itiraf ediyor "içinde Rasulallah`ın (sav) olmadığı hiçbir rüya görmedim!"
Rabbim inşallah dünya-kabir-ahiret salih ve sadıklarla beraber eylesin.
GENÇ'ın Yazısı.