Kainatı oluşturan trilyonlarca elektron göz önüne alındığında hepsinin belirli bir düzende, birbirleriyle haberleşerek ve hiç  çarpışmadan 13.7 milyar yıl geçirmesi ve Büyük Patlama’dan (Bing Bang) sonra 6.02x1023 ihtimalden biri olarak bu güzel kainatı  oluşturabilmesi, ilmi ve kudreti sonsuz bir Zat’ı, yani Allah’ı ilmel yakîn göstermektedir. Nitekim Mülk Sûresi’nin 3. ve 4. ayeti başka  sözlere gerek bırakmamıştır: “O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman’ın yaratmasında hiçbir ‘çelişki ve uygunsuzluk’  göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz umudunu kesmiş bir hâlde bitkin olarak sana dönecektir.”

Bahsedilen yedi gök, belki yedi alem;belki bu alemlerden biri de Kuantum alemidir. Böyle tahayyül ettiğimizde tüm alemlerin  küçüğünden büyüğüne hiç bir çarpıklığının bulunmadığını görebilir ve makro alemin aslında mikro alemden hiç ayrılmadığının farkına varabiliriz.

Cihan Taştan'ın Yazısı.