Müteferrika Matbaasından Eser Koleksiyonu
M. Sait Aktaş / Genç Haber Merkezi
Üç asrı aşkın bir zaman diliminde, takvimler h. 1140/ m. 1727’yi gösterdiğinde İstanbul’da İbrahim Müteferrika adındaki şahıs Sayid Efendi ile beraber matbaasını kurmuştu. Bu hadiseden sonra Müteferrika ilk Türk matbaacısı olarak tarih kitaplarında yerini alacaktı. O sıralar Osmanlı İmparatorluğu dört asrı devirmiş bir çınardı ve 1718 Pasarofça Antlaşmasından sonra Lale Devri olarak anılan 12 yıllık dönemin 9. senesi idi. Bu hadise matbaaların giderek artmasına da vesile oldu. Tanzimat döneminde ard arda kurulan matbaalar silsilesi hala devam etmektedir.Üç asır sonra geldiğimiz nokta da artık Anadolu’nun her köşesinde matbaa bulabilmek mümkündür.
Şüphesiz ki matbaanın kuruluşu yayın hayatına bir canlılık getirdi. Bu sayede yeni yeni eserler okuyucuya sunulurken unutulmuş eserler de gün yüzüne çıkarılmıştır. Modern zamanlarda matbaanın tozunu yutan sadece kitaplar olmamıştır. Kitapların yanı sıra gazete, dergi gibi yayın organları başta olmak üzere aklımıza gelen irili-ufaklı her türlü malzeme matbaa tozunu üzerinde taşımaktadır.
Bu durum hem toplumun kültürel hayatına hem medya organlarına güç takviye etmiştir. Kültür unsurunun yanı sıra medyada bugün dünyanın nabzıdır adeta. Bu durum her geçen gün daha da belirmeye devam edecektir.
Bu durum yaşadığımız topraklar için de geçerliliğini korumaktadır. O halde bu topraklara matbaayı armağan eden İbrahim Müteferrika’yı anmamak olmaz. Bugünlerde yaşananlar onun ruhunu şad edebilecektir.
İbrahim Müteferrika matbaayı kurduğu 1727 yılından vefat yılı 1745’e kadar matbaasında 17 adet kitabın basılmasını sağlamış. Bu eserler Türk-İslam ve Osmanlı medeniyeti açısından önemli olarak addedilecek eserler.
Bugünlerde ise Beyoğlu’nda sahaf Librairie de Pera’nın sahibi Uğur Güracar Müteferrika’nın basımını sağladığı 17 eser ve onun ölümünden sonra matbaasında basılan 4 eseri bir koleksiyon haline getirdi. İçinde Katip Çelebi, Naima, Çelebizade Asım Efendi gibi münşilerin yanı sıra bizatihi Müteferrika’nın da telif eserleri bulunuyor. Bahsettiğimiz eserler adeta bir kültürel hazine. Kurduğu matbaa ile ilk Türk matbaacısı etiketini kazanan ve bu eserlerin basımını sağlayan İbrahim Müteferrika ve bu eserlerin gün yüzüne çıkmasını sağlayan Uğur Güracar ‘ın yanı sıra bu hazinenin meydana çıkmasında emekleri bulunan herkes büyük bir övgüyü hak etmektedir. Yukarıda da bahs ettiğimiz üzere bu hadise Müteferrika’nın ruhunu şad etmiştir umulur. Bu koleksiyonun kültür hayatına katkı sağlamak için didinen hemen herkese yararlı olması temennisiyle…
M. Sait Aktaş'ın Yazısı.