Izdırapsız Yapılan Dua Şarlatanlıktır!
Sunay Karadoğan
İnternet teknolojisinin hayatımıza sessiz ve bir o kadar da hızlı bir şekilde müdahil olmasından bu yana, yaşantımızda büyük bir dönüşüm meydana gelmiş ve hayatımızın hemen hemen her alanına şekil vermeye başlamıştır.
Bu büyük dönüşümün meydana getirdiği etki sadece yaşam alanımızla sınırlı kalmamış, buna paralel olarak algılarımızı, düşünme biçimimizi, dünyayı okuma, anlamlandırmadaki referanslarımızı da akışı belirsiz bir su gibi yönlendirmeye başlamıştır.
İnternet teknolojisinin etkisini diğer buluşlardan farklı kılan şey ise, sessiz sedasız ve süratle evrilip hayatlarımızı işgal etmesidir. Hayatımızdaki olumlu ve olumsuz pek çok değişikliğin arka planında internet devriminin olduğunu fark etmediğimiz takdirde zararlarının yararlarından daha fazla olacağını da tecrübe etmiş olcağız ki ediyoruz da.
20.yılını idrak ettiğimiz bu devrimin etkisinden Müslüman toplumlar da muaf değildi elbette. Her alanı oldu gibi dini yaşamı da büyük oranda etkisi altına aldı. Bilhassa son 5 yıl içerisinde hızla yaygınlaşan sosyal medyanın Müslümanların dünyasına müdahil olması ile beraber dini değerleri algılamadaki dönüşüm, kavram dünyamızın mistifikasyona uğraması, İslami referansların nesnel bir kriter olmaktan çıkarmaya kadar ilerleyen bir süreç içerisine sürükleniyoruz gittikçe. Bu durum, Müslüman yaşantısında tezahür eden problemleri belirlememiz ve bunlara dini cevaplar aramamızı da gün geçtikçe zorunlu kılıyor.
Sosyal medya ile Riya, gösteriş, iftira, dedikodu bambaşka bir boyut kazandı. Facebookta twitterda karşılaştığımız; ‘’camideyim, cumadayım’’ vb ibadetlerin herkese açık bir alanda ifşa edilmesi, insanların ibadetlerini, dualarını beddualarını, sosyal medyada paylaşmasındaki amaç nedir? Dua, kul ile Allah arasındaki iletişimdir. Nurettin Topçu dua için ‘’Izdırapsız yapılan dua şarlatanlıktır’’ der. İslama ait kavramların, ibadetlerin internet üzerinden popülerleşmesi zihin dünyalarımıza vurulan esaslı bir darbedir. Gerçek yaşamımız da geçerli olan dini kurallar burada geçerliliğini yitiriyor mu? Buna vereceğimiz cevap İslami referanslar çerçevesinde tabi ki hayır olacaktır.
Sosyal medyayı hiç kullanmayalım gibi bir iddiamız yok, fakat bu anaforda ilkelerimizi, ahlaki değerlerimizi yitirmenin eşiğine gelmiş bulunuyoruz ki daha da felaket olanı bu durumun farkında olmadan dünyamızı işgal eden bunca yanlışın sıradanlaşması, normalleşmesi ciddi bir problem olarak karşımıza dikilmiş bulunuyor. Müslüman toplumların yaşamı, sorunları değiştiği halde fıkıh köşeleri aynı kalmakta direniyor gibi. Fıkhi münakaşalarımızın; ‘’sakız çiğnemek orucu bozar mı, baş açık namaz kılınır mı’’ sorularından öteye taşımak, hayatımızda daha çok görünür olan internetin dini prensiplerinin oluşturulması Müslüman toplumlarının hayrına olacaktır. Umud ediyoruz ki bu konular geniş platformlarda tartışılır ve bu alanda ciddi çalışmalar başlatılır.
GENÇ'ın Yazısı.