Esma Karaoğlu / Genç Haber Merkezi 

İnsan, dünyaya adımını attığı ilk andan itibaren onu, edindiği gâyeye ulaştıran yolda yürümektedir.

Dünya meşgalesi içinde önüne çıkan bazen iki, bazen üç-dört kollu yollardan birini seçerek devam eder dünya hayatına. İnsanoğlu inişli çıkışlı, engebeli ve bol virajlı yolları sevmez hiçbir zaman. Bu yüzdendir çıktığı yol boyunca karşılaştığı dağları aşıp tüneller oluşturması, denizleri aşıp köprüler inşâ etmesi kilometrelerce. Bu yollar boyunca durup düşünmeye, nereye gittiğine bakmaksızın adım atmakta her daim. Sonunu düşünmekten korktuğu için de düz yollar seçmekte hayatı boyunca. Lâkin insan kavşağı dönmeli artık, Rabbine dönmeli, kendine dönmeli…

Hz. Adem`in (a.s) tövbesi gibi, Yunus`un (a.s) karanlıktan aydınlığa çıkışı gibi, Yusuf’un (a.s) zindandan hükümdarlığa tırmanışı gibi insan da önünde duran kavşağı dönerek kendi zirvesine tırmanmalı, insanlığının, kulluğunun, Rabbine acziyetinin farkına varmalı…

"Doğrusu biz ona (insana) doğru yolu gösterdik, ister şükreder olsun ister nankör (Dehr 4)" ayeti kerimesinde ihtiva edildiği gibi doğruyu gösteren yola yönelmeli insan…

Hayatın içine sıkışmışlığın verdiği buhrandan kurtulmak için yaşama gâyesinin ne olduğunu görmeli. Bilinmezlik ne kadar korkutsa da insanı, Rabbin rızası için dönülen kavşağın ardında yeni bir hayatın beklediğini bilmeli.

Her yıl ilk baharla yenilenen tabiat misali, kış olup tüm çıkmaza çıkan yolları kapatmalı önce, olmaması gerekene götüren yolları karla örtmeli ve ardından bahar olup yeni umut ve beklentilere çicek açmalı yolunun kenarlarında.

‘’Bu hâl sana: batmak, kaybetmek gibi görünse de, aslında doğmaktır yeniden hayata, hem de ebedî hayata kavuşmaktır.’’ diyen Mevlâna’ya kulak vermeli..

‘’Nefse ve ona bir takım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir. (Şems 7-10)’’

Nefsimizi tatmin etmek için çıktığımız yolda neyin doğru neyin yanlış olduğunun farkına varmalı. İlk gâyesinin Allah rızası olması gerektiğini unutmamalı. Rabbimizin rızasını kazanmak için verilen enerjimizi yanlış yollarda ziyan etmeden, enerjimiz tükenip yolun ortasında kalmadan kavşağı dönmeliyiz.

‘’Şüphesiz ki bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar. (Dehr 29)’’

Sadakalhülazim… 


GENÇ'ın Yazısı.