Geçtiğimiz ay İngiliz Müslümanları Londra’nın merkezindeki Olympia Stadyumu’nda dört günlük bir festival için bir araya geldiler. Bu tür etkinlikler için festival doğru kelime midir bilmiyorum, çünkü dört gün içerisinde seminerler, sergiler, toplantılar, konserler, gönüllülük faaliyetleri ve projeleri, spor etkinlikleri, tiyatro oyunları, kısacası ne ararsanız vardı. İngiltere’deki Müslüman cemaatin ne kadar renkli ve zengin olduğunu gösteren bu etkinlik ABD’de ISNA’nın her sonbahar düzenlediği buluşmaya benziyor. Güneşin battığı yerdeki bu tür buluşmaları hep Müslümanların hayat tarzları ve kimliklerine yönelik bir balans ayarı gibi görüyorum. Olumlu anlamda tabii… Hem ortak bir aklın oluşmasına zemin hazırlanıyor hem de farklı meşreplerdeki insanlar farklı tecrübelerin aktarımı ile zenginleşme imkânı buluyorlar. Dünyanın dört tarafından davetlilerin de katıldığı bu toplantılarda dikkati çeken bir husus da Batılı Müslümanların rol modellerinin gittikçe daha belirgin hale gelmesi. Bu isimler kimlerdir, bu ayrı bir yazı konusu ama gönül Türkiye’den de bu tür toplantılara katılımlar olmasını arzu ediyor. Bu niyetle göz attığım sempozyum ve seminer katılımcıları listesinde ancak bir tek isme rastlayabildim. Kim mi dersiniz? Önce sempozyumun ismini verirsem belki tahmin edebilirsiniz: “Müslüman kadınların özgürleşmeye ihtiyacı var mı?” Hala bulamadınız mı? Peki, söyleyeyim o zaman: Merve Kavakçı.

Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.