R. Betül Toprak

İnanmaya azmetmiş kulaklar yumuşatıcı bir tesir arar durur yalnızlığa karşı. Bu arayışın bakışları melal ve kırılgandır, rahat etsin isteriz bu yüzden, çenesinden tutar yukarı kaldırırız onu narince, şefkatimiz kendimizedir. İnsanın kendini sevmesi, abad ve mamur etmesi burada başlar. Tecelli ise kurtuluşumuzdur…

Tabiatımıza işlenen bu yalnızlık bir çağrıdır aslında, bu yüzden tekrarına heves ettirir. Habire mızrak atar, kemmiyetini tarif edemezsiniz. İnanıyorum birçok insan yapayalnız hissediyor bu koflukta. Dünyada değil kendi kafasının içinde yaşıyor adeta. Kurmuş bağdaşı günü kurtaracak bozuk para dileniyor yalnızlıktan. ‘Senin meselen burada değil hakikati ara’ çağrısıdır bu dürtü. Hakikat arayıcısı zor ve kolay arasındaki insicam ile düşe kalka yürür çoğu zaman, toza bulanır, kirlenir ama bir prizma saklar içinde hedefe dair…

Önemlidir yalnızlık hissinin keyfiyeti… Sevdiğimiz el’ler bizi çevrelerken, o eller sırtımızdayken de varsa bu his, bizim çağrımız yalnızlıktır o halde. Çağırana gideriz, bu duyguyla mı vurulduk, davetiye bunun üzerine mi basıldı defalarca: O’na yakın olmanın gururuna köprü bu olacaksa, hislerimiz: nefsin pazarına meydan okusun o zaman, hep bu yalnızlık hevesine köz koysun, aşırıya kaçmadan. Yalnızlık hissine merbut bu hikmet, tasavvufun en latif ifadesi eyvallah’a konu olsun. Hak iledir, kabulümdür.

Dünyaya alışamıyor musun? Huzursuz musun? Ne güzel. Çünkü gönlümüze huzur, rahata karşı da bir o kadar kutsal huzursuzluk gerekir. İn, dibe in, daha da meşgul et kafanı, biliriz budandıkça fışkıracak hakikat… Bu yalnızlık insanlardan kendini soyutla anlamında değil elbette (siz anladınız onu)ama alışma, neden alışmalısın ki dünyaya? Bir fidan dik ve sula… Söylemediler mi sanki bize, güzel elma muvakkat, mutluluğun dibacesi Mahkeme-i Kübra.

‘’Kullarım sana beni sorduğunda söyle onlara: ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde kullarım da bana uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.’’ Bakara/186. Başparmağımız serçe parmağımızdan başlayarak her birini üç pay eder, ardından tek tek ziyarete niyet besmele çeker, bakarız geçer yalnızlığımız…


GENÇ'ın Yazısı.