Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın 30 Eylül günü açıkladığı Demokratikleşme Paketi`nde kamuda başörtünün serbest bırakılması önemli maddelerden birisiydi. Açıklamanın ardından ilgili idari düzenleme yapıldı ve bugün itibariyle Resmi Gazete`de yayınlanarak resmen yürürlüğe girdi.

Resmi Gazete`de yayınlanan Başbakanlık Genelgesi’nde 1982 tarihli Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmeliği`nin 5`inci maddesinde değişiklik yapıldı.

Daha öncede belirtildiği gibi "resmi elbise giymek zorunda olan, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, emniyet mensupları ve yargıda ise hakim ve savcılar" uygulamanın içinde bulunmuyor.

Bu değişikliklerden sonra Türkiye için yeni bir dönem başladı diyebiliriz.

Bir yorum:

Cantürk Genç: Türkiye`de yıllardır süregelen insan hakları ihlallerinden kamuda başörtüsü yasağı bugünden itibaren tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın 30 Eylül tarihinde kamuoyuna bizzat açıkladığı Demokratikleşme Paketi`nin en önemli maddesi, bugün resmi gazetede yayınlanmasının ardından yürürlüğe girdi.

Tesettürlü hanımların sadece dini inançlarından dolayı kamu kurumlarında çalışmasının önünü tıkayan akıl tutulmasına deva olan düzenleme nihayet resmileşti. Gelecek nesillerin neden böyle bir yasak olduğuna anlam veremeyeceği, ülkemizin insan hakları konusundaki utancı olan yasak nihayet sona erdi. Artık beylerin kravat seçme derdine bir de bayanların başörtü seçme derdi eklendi. Tek sorunumuz bu olsun biz razıyız.

Kamu kurumlarında başörtülü hanımların da görev alabilmesi sevindirici lakin bahsi geçen saçmalığın tamamen sona ermesi için önümüzde alacak yolumuz var. Düzenlemenin olumsuz kısmı ise serbestliğin üniforma gereketiren meslekler için geçerli olmaması. Kısacası TSK ve Emniyet mensupları, hakim ve savcılar için yasak maalesef devam ediyor. Aslında onlar için de ayrı bir üniforma tasarlamak zor olmasa gerek.

Temennimiz artık bu tür mantık hatası yasakların her alanda tamamen ortadan kalkması yönünde. İnsanların kılık-kıyafet, etnik köken, inanç gibi özelliklerinden çok bilgi, kültür, yetenek gibi kıstaslarla değerlendirilmesi gerekir. İlk adım atıldı fakat yetmez artık koşmak gerek.


Huzeyfe Kıvrak'ın Yazısı.