Marmaray "Hüdayi Yolu" Olsun
Ömer Dursun / Genç Haber Merkezi
Yüz yılın projesi olarak nitelendirilen ‘Marmaray Tüp Geçidi’ 1860 yılında Sultan Abdülmecit döneminde projeleri tasarlanmaya başlanmıştır. Temelleri ise 2004 yılında atılmış yaklaşık 9 yılda tamamlanmıştır.
21. yüzyılın modern mühendislik harikası olan Marmaray Tüp Geçidi Cumhuriyetin 90. yılında dualar eşliğinde İstanbul’un, Türkiye’nin ve Dünya’nın hizmetine açıldı. Böylece 153 yıllık proje hayata “merhaba” demiş oldu.
Marmaray yerli basının olduğu kadar dünya basınının da gündemindeydi. Hatta dünya basınında ‘Modern Demir İpek Yolu’ olarak isimlendirenler oldu. Bu proje İstanbul’un iki yakasını birleştirdiği kadar Londra ile Pekin’i de birleşiyordu. Farklı dünyaları ve kültürleri bir araya getirecekti.
İnsanları olduğu kadar gönülleri, sevgileri, muhabbetleri de bir kıtadan alıp öbür kıtaya taşıyacaktı. Marmaray insanlığa ‘İnsanlığı’ taşıyan bir elçiydi. Bu görevi asırlar öncesinde yerine getirenlerden biri de, en buhranlı zamanlarda insanlığa kardeşliği, samimiyeti, sabrı öğreten Aziz Mahmud Hüdâyi idi.
Hüdâyi: Ümitsizlik mahmurluğu bürümüş olan gözlere yeni bir fer ve insanlık adına yapılan köprünün başucunda yakılan bir dostluk ateşidir.
Hüdâyi: Hayatın yıprattığı gönülleri dostça kucaklayan, onları bağrına basan Anadolu kıyısındaki bir şefkat ocağıdır.
Hüdâyi: Rengi, mezhebi ne olursa olsun bütün insanların hiç çekinmeden kapısını çaldığı dostluk kapısıdır.
Hüdâyi: İnsanları dünyanın kargaşa ve sıkıntılarından selâmete çıkarmak için Üsküdar kıyısında kurulan bir huzur limanıdır.
Hüdâyi: İnsanlığa karşı şefkat ve merhametin müesseseleştiği bir insanlık onurudur.
Denizin dalgalı olduğu, Üsküdar’dan Zeytinburnu’na geçmenin mümkün olmadığı bir gün Hüdâyi Hazretlerinin verdiği bir sözü yerine getirmek için Zeytinburnu’na geçmesi gerekir. Allah’a güvenerek yola koyulur ve bir sandala binerek Zeytinburnu’na sağ salim ulaşır. İşte yıllardır halk arasında “Hüdâyi Yolu” olarak bilinen bu yol, Marmaray’ın yapımında da takip edilmiştir. Yani Hüdâyi Hazretlerinin takip ettiği yol ile Marmaray fiziksel bir kaderi paylaşıyorlar.
Bunun yanında yukarıda da değindiğim gibi Marmaray, Hüdâyi misali insanlığa onur ve merhameti taşıyacak. Kıtaları ve dünyaları birleştirdiği kadar gönül dünyalarını da bir araya getirecek. Kıtaları kardeşlik zemininin en önemli temeli olan İstanbul’da buluşturacak. Bir beton ve çelik mimari olmasının ötesinde evrensel barışın tesis edildiği bir kardeşlik mimarisi olacak.
Gelin bu barış mimarisinin adı; yıllar öncesinde Üsküdar’dan dostluk köprülerini dünyanın dört bir köşesine kuran, Hüdâyi Hazretlerinin adı olsun. Hüdâyi Hazretlerinin asırlar öncesinden kurmuş olduğu bu köprüyü takip eden ve yeniden insanlığa evrensel barışı ulaştırmak isteyenlerin açtığı bu yeni yol “Hüdâyi Yolu” olsun.
Marmaray “Hüdayi Yolu” olsun.
GENÇ'ın Yazısı.