Bahreyn de diğer pek çok Ortadoğu ülkesi gibi fokur fokur… Halk orada da sokaklarda... Orada da “Şaab yurid ıskaten nizam- Halk sistemin yıkılmasını istiyor” haykırışları en temel slogan. Ancak Bahreyn’de yaşananlar diğer halk intifadaların yaşandığı bölgelerden hem mahiyeti itibarıyla hem de krizin muhtemel sonuçları bakımından farklılık arz ediyor. Oradaki huzursuzluğun nedeni, sosyal  adaletsizlik ve özgürlüklerin kısıtlanmasının yanı sıra mezhepsel nedenlere de dayanıyor

Suudi Arabistan, İran ve Katar arasında kalmış Körfez’deki bu küçük krallık Bahreyn 1 milyon iki yüz bin nüfusunun üçte ikisi Şii. Ancak Şiilerin çoğunlukta olmasına rağmen krallığı 1971’den beri Sünni kraliyet ailesi yönetiyor.

Başbakan Erdoğan, Cidde Ekonomik Formu’nda Tunus Tunusluların, Mısır Mısırlıların, Bahreyn Bahreynlilerin vs. dedi. Lakin Bahreyn sanki sadece Bahreynlilerin değil. Bahreynliler ülkelerini Suudi Arabistan, İran ve ABD ile de paylaşmak zorunda sanki…

İranlılar Bahreyn’e 41. vilayetleri olarak bakıyor. En az İran kadar Suudi Arabistan da Bahreyn’e sahip çıkıyor. Çünkü Bahreyn’deki mezhep kökenli bir yönetim değişikliğinin sonuçlarından Riyad yönetimi inanılmaz kaygılı. Amerikan donanmasının beşinci filosu Bahreyn’de. Bu filo Pentagon’un Körfez’deki İran tehdidine karşı oluşturmaya çalıştığı askeri dengenin en önemli unsurlarından.

Bu yüzden Bahreyn’de hükümetin düşmesi hâlinde İran‘ın uydusu olması ihtimali hem Amerika’yı hem de Suudi Arabistan‘ı kaygılandırıyor.


Beytullah Demircioğlu'ın Yazısı.