İşçi göçünün ardından uzun yıllar geçti. Fakat hafızalarımızdan silinmedi, dilini, kültürünü bilmediği ülkede tutunmaya çalışan ve aynı zamanda ağır şartlar altında çalışan gurbetçilerimizin fotoğrafları ve hayat hikâyeleri. Hafızalarımız tazelemek lazım diye düşünüyorum. Sizi yıllar öncesinden çekilen fotoğraflar ve kısa hikâyeleri ile baş başa bırakıyorum. 

 Berlin duvarının Almanya’yı, doğu ve batı olarak ikiye böldüğü yıllar. Türkler genellikle batı Berlin’de yaşıyor. Almanlar düşünceli bir davranış göstererek panoya Türkçe olarak tehlikeli durumu izah etmişler. Fotoğraf karesine Gurbetçi bir aile yansıyor. Tam olarak durdukları yer sınırın sıfır noktası. Eğer sınır ihlal edilirse karşı taraftan ateş açılabilir. Fotoğraf Leonard Freed Yıl 1984

Berlin’de bir bira salonu ramazan ayı boyunca Türk işçiler için ibadethaneye dönüştürülmüş. Türk işçiler teravih namazını topluca kılarken. Fotoğraf Gilles Peress Yıl 1973

Batı Berlin’de evlenen iki Türk çift. Damatlık ve gelinliğe para olarak Alman markları asılmış. Fotoğraf Leonard Freed Yıl 1984

Almanya’da bir caddenin duvarına “Tek Yol İslam yazılmış”. Yıl 1980 Türkiye’de siyasi kavgaların verildiği yıllar. Etkisi Almanya’ya kadar uzanmış. Fotoğraf Leonard Freed Yıl 1980 

 Bir Mayıs işçi bayramı günü Türk ve Alman işçiler hep birlikte Reichstag Binasının (meclis binası) önünde halay çekiyorlar. Fotoğraf Leonard Freed Yıl 1984

 İşçilerimiz iş güvencesinin olmaması ve ağır şartlar altında çalışmalarından dolayı protesto eylemi gerçekleştiriyorlar. Fotoğraf Leonard Freed Yıl 1984

 Almanya’da bir Türk girişimcinin açtığı restoran. Restorandın adı Topkapı. Fotoğraf Leonard Freed Yıl 1984

 Hasta olan anne elektrikli soba ile ısınmaya çalışıyor. Yanı başındaki çocuğu ağzındaki sakızı şişirmeye çalışırken. Almanya’da bir gurbetçi evi. Fotoğraf Gilles Peress Yıl 1973

 Büyük ihtimalle işten yeni gelen ve “heim” denen pansiyonun da dinlenmeye çalışan bir Türk işçi. Duvara asılan halı bize hiç yabancı değil. Odasında mini bir buzalabı, dikiş makinası ve ütü bulunuyor. Görünüşte her şey tam gibi fakat yine de eksik olan bir şey daha var. Fotoğraf Gilles Peress Yıl 1973

 Cumartesi öğleden sonra Münih’te bir Türk işçi yerleri temizlerken. Hemen yanı başında bir Alman sokakta uykuya dalmış. Fotoğraf Gilles Peress Yıl 1973

 Almanya’da bodrum katında yaşayan bir aile. Nemli evlerini ısıtmak oldukça zor. Evlerinde balkon olmadığı için çamaşırları evin içerisine asmak mecburiyetindeler. Evin ufaklığı, sobanın önünde ısınmaya çalışıyor. Fotoğraf Gilles Peress Yıl 1973

 Münih ana tren istasyonu. Türk işçiler aileleri ile birlikte üç gün süren tren yolcuğunun ardından Münih’e varıyorlar. Çocuklar meraklı ve tedirgin bir şekilde fotoğrafçıya bakarken. Fotoğraf Gilles Peress Yıl 1973

 Berlin Kreuzberg semtinde pazar alanında alışveriş yapmaya çalışan bir gurbetçi teyze. Modernlik ve gelenek arasında kalan yüzlerce gurbetçilerden sadece biri . Fotoğraf Gilles Peress Yıl 1973

 Batı Almanya yıl 1965 gurbetçiler tatil için memleketlerine giderken. Sevinçleri gözlerinden okunuyor. Arkadaşları ve akrabalarıyla vedalaşırken. Fotoğraf Leonard freed Yıl 1965

 Fotoğraf Fransa’dan fakat sonuç olarak yine gurbetçilerimiz anlatan bir fotoğraf olduğu için es geçemedim. Yine gurbetçilerimiz kaldığı bir pansiyon. Pansiyonda saz çalıyor ve halay çekerek eğleniyorlar. Fotoğraf Gilles Peress Yıl 1970

 Almanya’nın Duisburg şehri Hüttenheim semtinde yeni evlerine taşınan gurbetçi bir aile. Yeni evlerine çamaşır makinası almışlar. Aile fertleri meraklı gözler ile evlerinin camından onları izliyor. Almanya, Duisburg Hüttenheim, 1984 

Ozan Ata Canani söylediği Almanca şarkıda Türk işçilerin Almanya`ya çağrılmasını konu ediniyor. Söylediği şarkı Almanya televizyonunda yayınlanıyor. Şarkının adı (Arbeitskräfte wurde gerufen) işçiler çağrıldı.  


Alpaslan Öngel'ın Yazısı.