Böyle şeylerin anlamı ve yeri kalmamış hayatımızda, bu bilinç ve bilgiler eski kitaplarda kalmış.

f edersiniz, üslûpsuz bir yazı yazabilir miyim? Tabii ki yazabilirim. Hemen, hızlıca söyleyip geçmek istiyorum. Söylediklerim de –lütfen Allah’ım– işe yarasın istiyorum.

Mesele şu abi: Saygı mesafesini koruması gerekenler küçüklerdir. Bu şu demek: Büyükler, abiler, ablalar, hocalar vs. hürmete layık tüm kişiler kendilerinden küçüklerle laubali olabilirler, onlarla şakalaşabilirler, hatta işi cıvıklığa kadar bile götürebilirler. Ama küçükler kendilerine yapılan bu müsamahakâr davranışlara aynı şekilde mukabele ederlerse teker patlar. Olmaz yani, ayıp olur. Hocan senle kendisi arasına bir mesafe koymaz, koyamaz. Elini omzuna attı diye sen de onun omzuna elini atamazsın. Hoca talebesine sıcakkanlı, neşeli, şakacı yaklaştığı kadar verimli olur, talebe de tüm bunlara karşı saygısını koruyabildiği ölçüde sevilir. Mesafeyi belirleyecek olanlar küçüklerdir. İlla hoca olması gerekmez bu kişinin, abi, abla, herhangi bir büyük olabilir. Bir abiniz/ablanız sizinle arkadaşıymışsınız gibi konuşabilir, samimiyetin dibini bulabilir, evet ne var olabilir, ama sizin aynı şekilde mukabele etmeniz çirkin olur, sizi güme götürür. Bunu anlatmaya çalışıyorum.

Bu zamanda böyle bir şeyden bahsetmek –üstelik benim gibi terbiyesiz addedilen birinin bahsetmesi komik kaçabilir, yapacak bir şey yok. Baktım gazeteler yazmamış bunu, dergilere de almamışlar, hemen söylemem lazım dedim. Tabii ki ihtiyaca binaen… Böyle eylerin anlamı ve yeri kalmamış hayatımızda, bu bilinç ve bilgiler eski kitaplarda kalmış. Üstelik ayıplanıyor yani hürmet falan. Böyle hassasiyetlere sahip olanlara da kızıyorlar. Gayri ihtiyari eli önüne giden, bir refleksle el pençe duran adamların sayısı azaldı fark ediyorsanız.

Böyle ahlaki durumların meleke haline gelmesi fena olmaz; ama numara yapın, saygıda kusur etmiyormuş ayaklarına yatın manasında söylemiyorum elbette. Olmaz zaten, yutmaz kimse. Sizden su isterler. Ilık olsun derler. Suyu doldurup getirirsiniz. Bak bakalım tadına su ılık mı,derler. Suyu ağzınıza götürürken zaman durur. Oturarak içmeniz gerekiyordur,ayakta içmek elbette edebe aykırıdır. Peki uzun zaman önce terk ettiğiniz bu sünneti şimdi yaparsanız acaba riya mı olacaktır? Riya olmasın diye ayakta içerseniz çok mu ayıp olacaktır. Ayvayı yediniz…


Abdullah Kibritçi 'ın Yazısı.