Ömer Faruk Deliktaş / Genç Haber Merkezi

Medeniyetimizin Analizi ve Geleceği isimli eser Mehmed Niyazi Özdemir Hoca`nın telif ettiği en mühim eserlerden biridir. İlk başta söylemek gerekirse kitabın hacmine göre çok iddialı bir isim olduğunu düşünüyorum. Keza bu isim altında ciltler dolusu eser yayınlanabilirdi. Bu söylediğimi kitabın içindekiler bölümünün konu başlıklarına baktığınızda daha iyi anlayabilirsiniz.

Fakat Mehmed Hoca`nın bu eserinin her cümlesinden bilgi akıyor. Ayrıca iş bu eserde bir mütefekkirin cümlelerine de sık sık rastlayıp üzerinde uzunca düşünmenin lüzumunu hissediyorsunuz. İnsan her cümlenin altını çizme ihtiyacı duyuyor. Ciltlerle anlatılabilecek konuları süzerek kısaltmış da diyebiliriz. Temennimiz odur ki en yakın zamanda bu minvalde geniş çalışmalarla da buluşuruz. Kitap, batının tekamülünün kaynaklarının neler olduğunu, İslam dünyasının nasıl bütün ilimlerin temelini atıp, sonrasında da bunları batıya teslim ettiğini çeşitli misallerle okuyucuya arz ediyor.

Batı`da 18. yüzyılda sokakların aydınlatılıp aydınlatılmaması tartışmaları yapılırken Endülüs İslam Devleti`nde 10. yüzyılında sokakların tümünün ışıklandırıldığı bahse alınmış. Bizim medeniyetimizin ne kadar büyük bir medeniyet olduğunun müşahhas örneklerle anlatılması hem büyük bir alaka hemde bir heyecan oluşturuyor. `Tabi biz neymişiz böyle` deyip yakınmamak da elde değil..

İştahlarınızın kabarması için ben bu eserden bazı iktibaslar yapmak istiyorum:

- `Kendi kaynaklarından beslenmeyen medeniyetlerin çocuklarında şahsiyet zaafı olur.`

- `İlimler, medeniyetler gezen nesnelerdir. Nerede kendilerine uygun zihniyet ve ortam bulurlarsa, orada kökleşip meyvelerini verirler.`

- `Şehirler insanların zihniyet ve eğitimlerinin aynasıdır.`

- `Çağımızın nasıl bir insan tipine ihtiyacı var, sorusuna günümüzde, "Asya yürekli, Avrupa idrakli" cevabı verilse, herhalde yanlış bir tarif yapılmış olmaz.`

- `Batıda ilk kağıt fabrikası 1389`da Almanya`da kuruldu. Halbuki İslam aleminde, daha Harun Reşid döneminde Vezir Yahya İbni Fâdıl Bermeki, 794 yılında Bağdat`ta kağıt fabrikasını kurmuştu. Kağıdın bollaşması, matbaanın icadına zemin hazırladı.`


GENÇ'ın Yazısı.