Gece yarısına yakın bir saat. Telefon çalıyor. Ekranda Afrika’dan gelen uluslararası bir numara var. Telefonun ucundaki, derdinin peşinden hicret etmiş bir isim. Selamla giriyor, muhabbetle devam ediyor. Aşk ve heyecanını algılamak için başka şeye gerek yok, sesinin tınısı yetiyor: “Olanı biteni izliyoruz. Hiç endişemiz yok. Her şey güzel olacak. Derileri siyah, simaları pırıl pırıl bu insanlar aynı şeyleri düşünüp, aynı hissiyatla dua ediyorlar. Birbirinden habersiz üç-dört yerle konuştum. Hepsinin aynı şekilde düşündüklerini ve konuştuklarını gördüm. Hep Türkiye’ye dua ediyor. “Aman, diyorlar, Türkiye düşmesin. Türkiye düşmesin, çünkü Türkiye düşerse ümmet düşer.”

Evet, Türkiye düşerse ümmet düşer. Biz bazen ümitsizliğin, karamsarlığın ve ezikliğin ruhumuza perde olan karartısı ile önümüzü göremez hale gelebiliyoruz. İşte o zaman bizi dışarıdan izleyen ve “biz” dediğimizde kendimizden ayrı yere koymadığımız dostlarımızın dünya ile kirlenmemiş bakışlarına müracaat etmek gerekiyor. Ne oluyor, niye oluyor diye şaşkınlığa duçar olduğumuz bir zamanda gelen dost telefonu işte böyle bir bakışı haber verdi bize. Fazla söze gerek yok. Gelin biz de kalbi bizimle atan o dostlarımızın duasına âmin diyelim: “Türkiye düşmesin ya Rabbi, ümmetin ümidi olma yolundaki yürüyüş sekteye uğramasın.”

Bu sayımızda bir türlü evlenemeyen ya da evlenmeyi düşünmeyenlerin ilgisini çekecek bir konuyu işliyoruz: Bekârlığın edebi. Bekârlığın belki de ilk edebi bir an önce evlenecek kıvama ve şartlara kavuşmak aslında. Ama o ilk şartı sağlayamayanların yapması gereken şeyler de var. Bunların neler olduğunu konu ile ilgili güzel düşünce ve görüşleri olan hoca efendilere sorduk. Ortaya çıkanın istifadeli bir çalışma olduğuna inanıyoruz.

Bu senenin hediye kitabı olan “365 Sahabe Ölçüsü”nü biraz geç de olsa okuyucularımıza göndermeye başladık. Umarız kitabımız ulaştığı yerlerde hayırlara vesile olur. Sizlerden ricamız bir arkadaşınızı hem bu hediye kitabımızla hem de GENÇ’in heyecanlı muhtevası ile buluşturmanızdır. Eğlenceli tarih ilavemiz TiHaberimiz de var. Dahası her ay sürpriz hediyeler de veriyoruz. Geçen ay çok beğenilen şirin bir takvim verdik. Bu aydan itibaren de bir seri halinde yayınlanacak olan GENÇ CEP Kitaplarının ilkini aldınız. “En Güzel İnsan” isimli bu kitabımızı Harun Kırkıl hazırladı, umarız beğenirsiniz.

Artık söylemesek de biliyorsunuz; GENÇ ve GENÇ Gönüllüler olarak yerimizde durmuyoruz. Durmuyoruz, çünkü durursak düşeceğimizi biliyoruz. O yüzden durmadan derdimiz ve dergimiz için gidiyoruz, geliyoruz. Konu ile ilgili etkinlik haberlerini gönüllü haberler sayfamızda okuyabilirsiniz.

Bir sonraki sayımızda buluşmak ümidiyle Allah’a emanet olunuz.

Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.