Derdin Yükünü Dert ile Hafifletin!
Merve Kale
Bazen hüzün vurur kıyıya. Tüm acımasızlığı ile yaşananlara, yaşanacaklara bakmadan, aldırmadan… Öyle bir vurur ki, ben geliyorum bile demez, gelir. Geldiğiyle nasıl karşılanacağına bakar, der ki sana: bak zamansız geldim ama senin beni nasıl karşılayacağın çok önemli. Eğer beni sabırla karşılarsan yol olur belki de selamet olurum, sevinç olurum, kim bilir… Ama sen bana; niye bana uğradın diyeceksen, pek gitmeye de yer aramam, daha çok yer edinirim.
Böyledir sıkıntılarımız, nasıl karşılandığına göre bizim hayatımızda yer ediniverirler. Sıkıntı deyip geçmemek aynı zamanda da oturup yasını tutmamak gerekir. “Allah sevdiği kula dert verir” sözüne inanmak, isyan etmemek gerekir. “Niye” diyeceksin belki de, bu dünyaya gelme amacımız sadece mutluluk olsaydı, ne anlamı olurdu? İmtihanlarla dolu bu hayatta dertlerimizi karşılayamayacaksak, sevinçlerimizin anlamı nedir? Derdimizi sabırla, güzellikle karşılayıp onu dua, çaba ve teslimiyet ile dermana çevirebilmektir en güzeli… İnsanoğlu başına gelen bir sıkıntıda hep en kötüsünün kendisine uğradığını düşünür ve çoğunlukla da bu sıkıntıyı bu derece başkasının yaşamış olabileceğini düşünmeden hareket eder. Oysa öyle değildir, bunu biliyoruz. Bu hususta Allah bize her daim yol gösterir, yeter ki dermanı doğru yerde aramayı bilelim.
“Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme!...” Bakara suresi/286.
Allah bize hem yükümüzü O’nun bize bahşettiği ölçüde kendi gücümüz ile aşabileceğimiz müjdesini verirken, hem de bu hususta dua yolunu göstermiştir. Sıkıntılarımızı büyütüp hiçbir yere sığdıramadığımız zamanlar oturup bir kez daha düşünmeliyiz, bizden daha kötü durumda olanları, dertleneceksek din kardeşlerimizin dertleriyle dertlenmemiz gerektiğini, diğergamlık ahlakının bizde olması gerektiğini…
Bizden kötü durumda olanları düşünüp hâlimize şükretmeyelim, sadece bize büyük gelen dünya dertlerimizin ne kadar hafif olduğunu bir de bu açıdan değerlendirelim. Bunu bize sıkıntı oluşturan dertlerimizin gerçekten büyük mü olduğunu anlamak için yapmalıyız. Bakış açımızı değiştirip, bunu anladığımız zaman dertlenmemiz gereken doğru rotalara ulaşabiliriz. Sevgi, kardeşlik, yardımseverlik değerlerimiz bize güç verir. Biz din kardeşimizin derdiyle dertlendiğimiz, bir yarayı sardığımız zaman yükümüzün hafiflediğini biliriz. Sıkıntılarımız yükümüz olmasın. Dertlerimiz toplum olarak değerler ölçüsünde hareket edebilmek olsun, Allah’ın izniyle…
GENÇ'ın Yazısı.