Kanuni Şehzade Mustafa`yı Neden Öldürttü?
Bilal Yavaş
Osmanlı tarihini televizyondan öğrenen insanların Kanuni Sultan Süleyman’ı lanet, Şehzade Mustafa`yı rahmet ile yâd ettikleri şu günlerde insanlarımız cehaletlerinin kurbanı olmuşçasına “bir baba kendi oğluna nasıl kıyar?” bunu insanlık dışı bir olay gibi gösterip hiç araştırıp okumadan hemen hükme varıp, Kanuni`ye lanet okuması cehaletimizin göstergesinden başka bir şey ifade etmiyor. Hâlbuki açıp okusak, araştırsak Şehzade Mustafa`nın da yanlışları olduğunu görebiliriz. Şehzade Mustafa’nın Şah Tahmasp ile mektuplaştığını yok sayalım. Peki, diğer olaylar; Erzurum valisine mektubu, bazı alt rütbeli paşalara mektupları, “Sultan Pederim yaşlandı, vefatından sonra benimle misin?” demesi... Hadi diyelim ki bütün bu mektuplar Hürrem ve avenesinin işi; ya diğer olaylar!
Osmanlı töresinde hiçbir şehzade sakal uzatamaz, hutbe okutamaz, para bastıramaz üstüne bir de Kanuni, Şehzade Mustafa’yı uyarmıştı: “kes o sakalları Rabbim nasip ederse sultan olduğun vakit uzatırsın” demesine rağmen Şehzade Mustafa gene uzatmıştır sakallarını. Bütün bu olaylar neticesinde Kanuni, Şehzade Mustafa’nın kellesini almıştır. Olası bir isyan neticesinde binlerce kişinin zarar görmemesi için günümüzün yaşam tarzı ile geçmişe bakamazsınız sevgili dostlar.
Şehzade Mustafa`nın yiğitlikte dedesi Cennet Mekân Yavuz Sultan Selim`e benzerliği söz edilir “aynı cengâverlik” derlermiş. Bu yüzden o nasıl babasına isyan edip tahtı almışsa, Mustafa`nın isyan edip tahtı istemesi çok normal bir olay gibi gösterilmektedir. Bilge adam bu konuda böyle söyleyip “Şehzade sonuna kadar haklı, o, dedesi gibi isyan edip almalıydı tahtı der” dururdu. Velakin Şehzade Mustafa`nın isyanı ile Yavuz Sultan Selim’in isyanı arasında dağlar kadar fark vardır. O farklara geçmeden bilge adam bir konuda dağa konuşup "Kanuni bıraksaydı şu tahtı oğluna. Büyük dedesi Murat Han, oğlu Mehmet`e bırakmadı mı? O, Mehmed Kostantiniyeyi almadı mı?” der durur. Velakin okuyup araştırmadan der bunları. Çünkü okusa, o işlerin hiç de öyle olmadığını görür.
Yavuz Sultan Selim`in isyan etmesindeki en büyük etkenlerden biri Şah İsmail’in Anadolu’da Şiiliği yayma politikasıydı. Şah Kulu adı altında Anadolu’yu kasıp kavurması, ortalığı kan gölüne çevirmesiydi. Sultan II. Bayezıd’in hasta olması ve devlete tam ilgi alaka gösterememesi, vezirlerin etkisinde kalıp Şehzade Ahmet`i veliaht tayin etmesi idi.
Türk töresinde böyle bir kanunun olmaması hasebiyle isyan edip Memalik-i Osmaniye’nin sultanı olmuştur. Kanuni, devrinde ne veliaht tayin etmiştir ne de ortalık karışıktır. Sultan II. Murat Han oğlu Şehzade Mehmed`e tahtı bıraktı, velakin Mehmed tek Şehzade’ydi. Bizans’ta Şehzade Orhan vardı. Memalik-i Osmaniye`nin tek veliahdının Mehmed olduğunu göstermek ve bir daha isyanlar çıkıp ortalık kan gölüne dönmemesi için bırakmıştır. Kanuni devrinde ne tek şehzade vardı ne de Bizans gibi bir devlette Osmanlı Şehzadesi vardı, sevgili dostlar biraz okuyup araştırın.
Bilge Adam, Şehzade Selim’e de laf etmeden rahat duramaz tabi. “İçki içiyormuş”, “ayyaş kafa ile devlet işlerini yönetiyormuş”, “bütün gün haremde cariyelerle oynaşıp devleti Sokullu yönetiyormuş, üstüne bird e haremde cariyeleri kovalarken ayağı takılıp kafasını vurup ölüyormuş”. Böyle bir sultan olamaz “keşke o ölseydi Şehzade Mustafa tahta geçseydi” derler ama düşünmezler. Hiç olmadı bir dakika düşünse ya arkadaş; bu cariyeler padişahtan neden kaçar? Kaçmaması lazım. Eğer yaklaşırsa o münasebette bir çocuk olursa o çocuk erkek olursa bir şehzade annesi olacaktır. Belki nasibinde valide sultan olmak bile olabilir. Harem Kanuni’nin zamanında yapıldı. Sultan II. Selim döneminde haremde yangın çıktı ve tadilat gördü. Tamir esnasında sultanın oraları teftiş ederken ayağının kayması ya da sıcaklıktan fenalaşıp öldüğü söylenir tarihçiler tarafından. Gelelim içki içtiği mevzusuna;
Osmanlı devletinde bir kaynak söyler bu olayı; o da şehzadeliğinde başlayıp bitirdiğini söyler ayrıca tövbe etmiş biri için Allah “Ben onun tövbesini kabul edip yaptığı günahı yapmamış sayarım” diyor. Peki, ne yaptı bu II.Selim? Osmanlıyı mı yıktı? Toprak mı kaybetti? "HAYIR!" Üstüne toprak kazandı. Açe`ye kadar gitti. Kıbrıs’ı aldı. Memalik-i Osmaniye’yi daha da geniş sınırlara yükseltti ve ondan sonra 25 tane Osmanlı Padişahı başa geçti.
GENÇ'ın Yazısı.