Bir Astronotun Hikâyesi
Astronot olmak… Çoğu insanın küçüklük yıllarında hayallerini süsleyen mesleklerin en başında gelir. Ancak hep hayalde kalır. Peki bir astronotun ne tür zorluklarla başa çıktıklarını hiç düşündük mü? İşte bir astronotun sıradan bir yolculuğu:
Astronotlar mekiğin içine yerleştirilir ve kalkış için son hazırlıklar tamamlanır. Kalkışa 16 saniye kala ses soğurma sistemi roketlere su fışkırtır. Bunun amacı kalkış esnasında ortaya çıkan akustiğin mekiğe zarar vermesini önlemektir. Bu işlem sırasında 1 milyon evet yanlış duymadınız tam 1 milyon litre su harcanır. Kalkışa 10 saniye! Roketin içindeki gazlar yakılmaya başlanır. Bu işlem 1 saniye gecikirse büyük bir felakete yol açabilir.
Motorlar çalıştırılır. Bu motorlar yakıtını hepimizin resimlerde görmüş olduğu büyük turuncu tanktan alır. Motorlar 3 saniye içinde kalkışa uygun performansa gelmesi gerekir. Gerekli performansa ulaşıldığı anda bilgisayar kalkış emri verir ve roketler vasıtasıyla mekik yükselmeye başlar. Uçuş emri verildikten sonra artık bu işin geri dönüşü yoktur. Kalkıştan 1-2 saniye sonra anabilgisayar mekiği platforma bağlayan parçaları ayırır ve mekik artık özgürdür!
Kalkıştan sonra 10 dakika boyunca astronotların sürekli rapor vermesi gerekmektedir ve bu işlemleri 4 ile 5 g arası ivmeye maruzken yapar. Yani eğer astronot 80 kg ise kendisini 350-400 kg gibi hisseder. Bunun için mükemmel bir dirence sahip olması gerekir. Kalkıştan 2 dakika sonra mekiğin yanındaki 2 roket 50 km yükseklikteyken ayrılır ve paraşütle Dünya’ya geri düşer. Ve mekiğin hızı saatte 5.500 km’dir!
Kalkıştan 8.5 dakika sonra saatte 27.000 km’ye ulaşır! 113 km’de iken büyük turuncu yakıt tankı da bırakılır. Bu işlemler sırasında astronot hâlâ kendini 4-5 kat daha ağır gibi hisseder ve bu basınca maruz kalmaya devam eder! Daha sonra mekik Dünya’nın yörüngesine oturur ve gezegenimizin etrafında bir turu 90 dakika sürer. Bu, bir astronotun 24 saat içinde 16 defa Güneş’in doğuşunu ve batışını izlemesi anlamına gelir!
Astronotlar görevlerini tamamladıktan sonra geri dönüş yolculuğuna başlar ve 120 km yükseklikte atmosfere girerken yanmaya başlar. Bu esnada hızı saniyede 8 km’dir! Mekiğin motorları çalışmadan, süzülerek indiği için yere yalnızca “1” kere inme şansına sahiptir. Bir astronotun bu yüksek hızda ve yalnızca bir hakkı olduğunu bilerek mekiği indirmeyi başarabilmesi için süper insan olması gerekir! İşte bir astronot bu kadar meşakkatli bir yolculuk yapar. Yani olaylar pek de hayal ettiğimiz gibi toz pembe olmaz. Nediyelim. Allah onlara sabır versin.
Muaz Erdem'ın Yazısı.