Tövbe Başarının Anahtarıdır
Allah, tövbeyi bizden sadece bizim için ister. Yoksa haşa kendisi için değil. Hatalarımızın O’na zararı dokunmaz. Sevaplarımızın da faydası. Bunlar ancak bize dokunur. O yüzden de tövbemiz ancak kendimiz içindir. Çünkü Allah, bizi çok sever. Tövbeyi bir teklif olarak önümüze koymasının sebebi budur.
Dünya ve Ahiret Başarısı İçin Günde En Az Yetmiş Tövbe
Tövbe başarının anahtarıdır. Dini bir terim olarak biraz korkutucu bir kavram, kabul. Ağırlıklı olarak içerdiği itiraf yani hatalarımızla yüzleşme kısmı yüzünden olsa gerek. Buna; çağrıştırdığı, günah, hesap, cehennem gibi diğer bazı negatif kavramların da eklendiği düşünüldüğünde; çoğumuzun tövbeden neden bu kadar uzak durmaya çalıştığı daha kolay anlaşılabilir hale geliyor.
Terminolojik manasını bir kenara koyup, mantık ve sistematiğine, diğer bir deyişle özüne baktığımız zaman şunu görürüz oysa: Tövbe, bir yönüyle de bir geri bildirim sürecidir. Hatalarımızı olduğu gibi görmeyi, onları kabul etmeyi ve nihayetinde onlardan gerekli dersleri çıkarıp, tekrarından kaçınmayı içerir. Bu, insanı hayatta başarılı kılan bir davranış modelidir aynı zamanda. Büyük işadamı, toplum önderi ve bilim adamlarının çoğunun hayatlarına baktığınızda; çoğunun tövbe alışkanlığına sahip olduğunu görürsünüz. Adına tövbe demezler de” feedback” ya da “hatalardan ders çıkarma” gibi daha modern, daha alımlı şekillerde ifade ederler sadece.
Keza işlemin adının tövbe olması korkutmasın sizi yani. Tamamen; sizin iyilik, dünya ve ahiret başarınız için kurulmuş bir mekanizmadır. Allah, tövbeyi bizden sadece bizim için ister. Yoksa haşa kendisi için değil. Hatalarımızın O’na zararı dokunmaz. Sevaplarımızın da faydası. Bunlar ancak bize dokunur. O yüzden de tövbemiz ancak kendimiz içindir. Çünkü Allah, bizi çok sever. Tövbeyi bir teklif olarak önümüze koymasının sebebi budur.
Allah Rızasının Özü
Haa! Tövbenin kendimiz için değil de Allah rızası için gerekli olduğunu düşünüyosak eğer o işin mantığı da şu şekildedir: Dinin, bize Allah’ın rızasına uygun olduğunu öğrettiği her şeye topluca bir bakın. Bir de Allah rızasına aykırı olduğunu öğrettiği şeylere. Hepsinde ortak tek bir nokta göreceksiniz: Fayda. Allah, kullarının faydasına olan işlerin yapılmasından razı, zararına olan fiillerin işlenmesinden değildir. Allah rızasının özü budur.
Bunu bildikten sonra öyle uzun uzun vaaz dinlemeye de gerek kalmaz. Gerçekleştirmeyi düşündüğünüz işin birilerine (birilerinden kasıt; içinde kendiniz de olmak üzere her türden mahlûkattır) adalete mugayir şekilde zarar verici olduğunu görürseniz; anlayın ki Allah o işten razı değildir. Bir tanım olarak Allah rızası bu kadar basittir. Ve bu kadar basit olması biliyorum ki yine birilerinin zoruna gidecek.
Kıymet Bilmeyen Zora Koşulur
Evet, dinde kolaylık bazılarına zor gelir. Bunun sebebi onlara da bunun gerekmesidir. Yoksa kıymetini bilmezler. Filmlerden aşinasınızdır mutlaka: Amerikan üniversitelerinde birtakım öğrenci kulüpleri vardır. Bu kulüplere üye olmak isteyen acemiler, kıdemliler tarafından zorluk, sıkıntı, toplum önünde aşağılanma hatta işkenceye varan uygulamalarla sınavdan geçirilirler. İlk bakışta sadistçe ve mantıksız görünen bu uygulamaların aslında oldukça makul psikolojik gerekçeleri vardır. Üniversitenin bitiminden sonra da mezunlarıyla ilişkilerini koparmayan, onların kariyer dünyasında da başarılı olmasını sağlayan söz konusu kulüplerin yöneticileri, taliplere reva gördükleri bunca eziyeti; onlara, kulüpleri ve kulüp üyeleriyle olan aidiyet bağlarını güçlendirmek için yaparlar. Çünkü bilirler ki insan, bir şeye sahip olmak için ne kadar ağır bedel öderse; o şeyin, o kişinin gözündeki değeri de o kadar artar. Değer atfı fedakârlık arttıkça artan bir şeydir. İşte bunun gibi çoğu hakikat talibi de aslında kadir kıymet bilmez olduklarından tarikat ustaları; talipleri, dinin normal şartlarda öngördüğünden daha zor imtihanlarla sınarlar. Bu da dışarıdan; işin özünü anlamayanlarca, kişinin Allah için ne kadar zorluk çekerse, O’nun gözünde kıymetinin o kadar artacağı şeklinde yorumlanır. Dindeki kolaylıklarının bazılarına zor gelmesine sebep odur. Oysa Allah kulları için zorluk değil kolaylık diler.
Sinan Özgenç'ın Yazısı.