Yusuf Ziya Demir

Kişiye özel yaptığı araç tasarımlarıyla ünü Türkiye sınırlarını aşan ve ismi ülkemizin en başarılı genç girişimcileri arasında yer alan Erbakan Malkoç, Bartın Üniversitesi Girişimcilik Kulübü`nün düzenlediği etkinlikte kariyer basamaklarını nasıl tırmandığını anlattı. Ardahan‘da Göle ilçesinin bir köyünde 11 nüfuslu bir ailenin çocuğu olarak doğduğunu belirten Erbakan Malkoç, “İlkokul öğretmenlerim bu çocuğun normal yaşıtlarıyla okuması gerekmiyor demişler. İkinci sınıftım ama dördüncü sınıflarla beraber okudum. Dolayısıyla 2, 3, ve 4. sınıfı 1 yılda okumuş oldum. Yani benim okul hayatım 3 yıl sürdü ve okul hayatim da bununla beraber bitmiş oldu.” dedi.

Anadolu Çocuğunun Neler Yapabileceğini Göstereceğim

Çocukluğunda otomobillere inanılmaz bir merakı olduğunu söyleyen Malkoç, “ İstanbul’a göç ettiğimizde otomobil tamirhanesine çırak olmak istedim. İşe girdiğim tamirhanenin patronu bana para vermedi. Sabah işe gidecek yol param yoktu. Trene biletsiz biniyordum ve biletçiden dayak yiyordum. Ama içimde öyle bir hırs vardı ki... Bir gün ustalarımın yapamadığını yapacağım, yaptıklarımla fark yaratacağım. Bir gün bu Anadolu çocuğunun neler yaptığını göstereceğim dedim.” diye konuştu.

Girişimciliğin Hayallerden Başladığına İnanırım

Kalfalık döneminde araçlarda farklı uygulamalar denediğini belirten Malkoç, “O dönemde araçlarda sağ dikiz aynası yoktu, ben bu araçlara cıvayla alarm yapmaya başladım. O zaman insanlar alarmın ne olduğunu bilmiyorlardı. Otomatik cam diye bir şey yoktu araçlarda, ben silecek motorları ile otomatik camlar yapıyordum. Bir gün lüks araçlardan bir tanesine telefon takmak için aracın çamurluğuna delik açayım derken komple aracın çamurluğunu çizdim. Bu hatayı yaptığım için ustam beni işten kovdu. Ama ben hayallerimin peşinde koşmaya devam ettim çünkü ben girişimciliğin hayallerden başladığına inanan bir insanım. “ dedi.

Türkiye’nin En Tanınmış Kişileri Bana Geliyor

Askerden geldiğinde kendine daha yüksek hedefler belirlediğini anlatan Malkoç, “Türkiye’nin en tanınmış kişileri sanatçısından sporcusuna kadar bana geliyor. Ben kişiye özel araçlar tasarlayacağım dedim. Artık bir şeylere kendi imzamı atabilme hayallerim vardı. Kardeşlerim bile yapamazsın diye karşımda durdular. Ama sonra öyle bir araç yaptım ki bu yaptığıma ben bile inanamadım. Bu aracı İstanbul otomobil fuarında sergilediğimde sipariş yazmaktan yoruldum. “ dedi.

Arabistan Kralından Putin’e Kadar Dünya`nın Her Yerinden Sipariş Aldım

Dünya`nın birçok ülkesinden sipariş aldığını belirten Erbakan Malkoç, “ Arabistan Kralı, Rusya Devlet Başkanı Putin dahil, dünyanın her yerinden sipariş aldım. Ama bu da bana yetmedi. Çünkü benim amacım para kazanmak değildi, fark yaratabilmekti. Ama ben nasıl Avrupalının yaptığı araçları Türkiye’ye getiririm ve bu araçlara kendi değerimi katarım ve nasıl bu araçları Avrupalılara geri satarım dedim.” diye konuştu.

Tavşanınız Tek Olsun

İnanmanın işin yüzde 98,5’i olduğunu vurgulayan Malkoç, “İnandığınız bir şeyin peşinden giderken tavşanınız tek olsun. İki tavşanın peşinden giderseniz istikrarı yakalayamazsınız. Ben hayatım boyunca tavşanımı tek seçtim. Hayalim Avrupa’ya araç satmaktı. Çıraklıkta kurduğum hayalleri gerçekleştirdikçe kendime daha büyük hayaller kurdum.“ dedi.

Hayatı Boyunca Kahvaltı Nedir Bilmeyen Yetim Çocuk, Avrupalıların Kapısında Beklediği Bir Tasarımcı Oldu

Aldığı kusursuzluk belgeleriyle Avrupa’nın kapılarının açıldığını söyleyen Erbakan Malkoç, “Hayatı boyunca kahvaltı nedir bilmeyen yetim bir çocuk. Avrupalıların 4-5 ay boyunca kapısında beklediği bir tasarımcı ve üretici var şuan karşınızda. 2012’de Monaco Prensi ben böyle bir araç hiç görmedim dedi. Geçen yıl Cenevre Otomobil Fuarı`nda lüks segmente kum taşıyan Mercedes’ten yaptığım van araç Avrupa’nın en iyi otomobil tasarımı ödülünü aldı. Daha sonra Avrupa’daki bazı şirketlerden teklif aldım. Ama kabul etmedim. Çünkü benim ülkeme bir borcum var.“

Konferans sonunda Erbakan Malkoç’a Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Azize Toper Kaygın tarafından hediyesi verildi. Konferansa Girişimcilik Kulübü akademik danışmanı Doç. Dr. Şaban Esen, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.


GENÇ'ın Yazısı.