Esra Aşcı

16 Mart Pazar günü Genç Gönüllü Kızlar olarak Hilal Söylemez`in anlatılarıyla ümmetin ilk kıblesi, ikinci mescidi ve üçüncü mahremi olan Kudüs`ü konuştuk. Bir Kudüs gönüllüsü olan Hilal Söylemez, konuşmasına bir Kudüs şiiri ile girizgah yaptı. `Sevmenin ve sevilmelerin şehri, Kudüs` dedi.

Kudüs insana hem yoldur, hem refik...

`Bana Dünya üzerinde bir Müslüman şehir göster deseler, Kudüs`ü işaret ederim` diyor Hilal Hanım hiç tereddütsüz. Gençlere, yeni nesillere bir Kudüs aşısının gerekli olduğunun önemini vurguluyor. Kudüs`ü İslam`ın Medine`si olarak tanımlıyor.

Hilal Hanım edebi üslubu ile Kudüs`ün kapılarını açmakla birlikte bir bir sokaklarına indirdi bizleri. Bizzat mukabele ettikleri bir ağabeyin: "Türkleri görünce, Kudüs`ün her bir taşı, ağacı onları görürler ve tanırlar" dediğini, `umutlarının yalnızca Türkiye`de olduğunu` iletti. Bu konuda bizlere çok iş düşüyor. Öncelikle yeni bir Kudüs bilinci inşa etmek gereklidir, ümmetin Kudüs derdi yeniden yeşermelidir.

"Ey Aksa ne zaman çağırırsan şehadete hazırım."

1948`den bu yana İsrail`in Filistin üzerinde uyguladığı politikalara değindik. Hilal Hanım, Filistin`in bir ve bütün direnişine karşı gelemeyen İsrail`in, şehirlere nasıl duvarlar ördüğünü ve örmeye devam ettiğini -fotoğraf kareleriyle- bir bir anlattı. Bazılarının -Gazze gibi- dört bir yanının, bazılarının üç tarafından örülü olduğunu belirtti.

İsrail`in amacının; Müslüman olan Kudüs`ü yahudileştirmek, Mescid-i Aksa`yı yıkıp yerine Süleyman Mabedini yapmak gibi bir hayallerinin olduğunu söyledi. Ancak biliyoruz ki ` Bağımsız bir Filistin Kudüs`süz düşünülemezse nasıl, Mescid-i Aksa`sız bir Kudüs olamaz.`

2002`de örülmeye başlayan duvarlarla, şehirler arasında bağlantı kesilmiş ve Mescid-i Aksa`nın nüfusu azaltılmaya çalışılmaktadır. Buna ithafen İsrail hükümeti Müslüman halkın evlerini, kendince meşrulaştırdığı şekilde, yıkmakta olduğuna, insanların işlerine dahi gitmek için devlet içine örülmüş surları(!) aşmaları gerektiğine değindi.

İsrail`in algı oyununu; "Kudüs`ü, Filistin`i anlatırken bir savaş algısı veriliyor. Ancak oradaki insanlar her şeye rağmen gülümseyişlerini, esprilerini devam ettiriyor." diyerek açıkladı. Filistin üzerinde bir algı, yapı ve bezdirme politikası uygulandığını belirtti.

Ne Yapabiliriz?

Son olarak Hilal Hanım, ne yapabileceğimiz sorulduğunda, bizden beklentilerinin "yalnızca Mescid-i Aksa`da kılacağımız bir namaz" olduğunu dile getirdi.

Kudüs üzerine söyleyecekler çok, kelimelere sığdırabildiklerimizi sizlerle paylaşıyorum.

Ümmet bilinci ve duamız çokça olsun.

+1 olmanın idrakı için herkesi Genç Gönüllülüğe davet ediyoruz. Kitap kritiklerinden tefsir okumalarına, ney derslerinden mutad toplantılara, kahvaltılara, gezilere, gençlik şölenlerine ve fasıllara katılmak isteyenlerin ve gönüllü olarak görev alabilecek arkadaşların genchanimlar@gmail.com hesabından bizimle irtibata geçebileceğini hatırlatalım.


GENÇ'ın Yazısı.