Önce Kulüp Kurdular, Şimdi Yayınevi Oldular!
Halil İbrahim Delen
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi`nden bir grup gönüllü kardeşimiz bir araya gelerek, "İ.Ü. Sır ve Hikmet Kulübü"nü kurmuşlardı. Şimdi bu kulüpten mezun olan gönüllü kardeşlerimiz, heyecanlarını, dertlerini aynı isim altında kurdukları Sır ve Hikmet Yayınları’na taşıdılar.
-"Vav"ın zerafetinde vahdetle tanışmak; "vav"ın nezaketinde bir ve diri olabilmek… Ve dahi "vav"lardan sakınabilmek...- Temennilerini artık hem yayınevi olarak, hem de kulüp olarak devam ettirme kararı alan gençler çeşitli çalışmalar yapmayı planlıyorlar.
Şu anda üç adet kitapla işe başlayan Sır ve Hikmet Yayınları, bunların yanında çeşitli ilmî, fikirî ve çizgi roman eserler hazırlamayı planlıyorlar.
İlk çıkan eserleri Baki Aydın tarafından hazırlanan Tarikatlarda Dini Musikin Yeri isimli kitap oldu.
Tarikatlarda musiki Allah (cc)’a daha fazla yakınlaşmak amacıyla kullanılmış ve böylece gerçek sevgiliye kavuşma ümidi canlı tutulmuştur. Özellikle cehri zikir yapılan tarikatlarda musiki, XIII. yüzyıldan itibaren vurmalı ve üflemeli çalgılar eşliğinde icra edilmiştir.
Eserde, çeşitli tarikatlarda dini musikinin yeri ve önemi incelenmiştir. Konu tarikatlarda uygulanan ayin türlerine göre ayrılmış ve bir tarafta üçlü tasnife göre kuudi, kıyami ve devrani zikir yapılan tarikatlarda dini musikinin yeri ve önemi, diğer tarafta üçlü sınıflandırmanın dışında kalan Mevlevilik ve Bektaşilik tarikatlarına göre dini musikinin yeri ve önemi yer almıştır. Konu bağlamında özellikle Nakşibendilik, Halvetilik, Kadirilik, Mevlevilik ve Bektaşilik tarikatlarının ayin ve zikir uygulamaları ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
İkinci çıkan eserleri İmam Gazzali’ye ait bir eserin Tercümesi oldu.
Eser daha önceleri çeşitli yazmalar halinde iken şimdi artık her Arapça metni ve hem tercümesi ile birlikte basıldı. İmam Gazzâlî İslam’da Eğitim diye tercüme edilen bu eserinde, ilmin hayatta ki işlevini, hayatımıza nasıl yansıtabileceğimizi, ilim ehlinin dünya karşısında nasıl durması gerektiği üzerinde kafa yormaktadır. Biz çoğu zaman kendi akvaryumumuza dalıyoruz ve dışarıdan pekte haberdar olamıyoruz. İlmi öğreniyoruz diyelim ama onu aktarmada sıkıntı yaşıyoruz. İnsanlarla ilişki noktasında, diyalog noktasında belirli problemlerle karşı karşıya kalıyoruz. Dışarıda bir okyanusun olduğunu belkide bilmiyoruz. Hayatın bizim akvaryumumuzla sınırlı olduğu kanısında kalıyoruz. İşte Gazzâli tabiri caizse ilim ehlinin, okyanusta akıntılara kapılmadan nasıl yüzmesi gerektiğini bizlere anlatıyor.
Eğitim alanına dair yazılmış bu nadide eser, vusulsüzlüğümüz, usulsüzlüğümüzdendir, sözünü bize hatırlatıyor. İlme ve Allah’ın rızasına nail olabilmenin yollarını adeta bize harita şeklinde göstermektedir. Öğrenilen yeni şeylerin gönülde neşvü nema bulabilmesi için, ahiret sadetini yakalayabilmemiz için ölçüler, Kur’an ve Sünnet ışında önümüze seriliyor.
Son Eserde M.Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Ömer ÇELİK Hoca`ya ait. İlim ve Gerçek Âlimler.
Eğitim alanına dair hazırlanmış bu nadide eser, “vusulsüzlüğümüz, usulsüzlüğümüzdendir” sözünü bize bir kez daha hatırlatıyor. İlme ve Allah’ın rızasına nail olabilmenin yollarını adeta bize harita şeklinde gösteriyor. Öğrenilen yeni şeylerin gönülde neşv-ü nemâ bulabilmesi için, ahiret saadetini yakalayabilmemiz için ölçüler, Kur’an ve Sünnet ışığında önümüze seriliyor.
GENÇ'ın Yazısı.