Dövme Caiz mi?
Hüsameddin Ekmel
Hocam, Dövme yaptırmak caiz midir?
l Cevab: Bu; kimi, neden dövdüreceğine göre değişir evladım. İsim, yaş, meslek, ikamet bilgileri gibi hususları e-mektubunda belirtmediğin için işbu suali hangi sebeple sorduğunu tam olarak anlayabilmiş değilim. Keza; bir takım ihtimaller üzerinden sualine cevab vermeye çalışacağım:
Eğer bu soruyu dindar takılan bir mafya babası olarak sormaktaysanız; yanlış anlamayın efendim ama mafya işleri; umumiyetle, kul hakkı ihlallerine sahne olageldiğinden mütevellid, bilhassa haksız tahsilât gayesiyle dövme yaptırılması yani vereceklilerin, adamlarınız tarafından dövülmesi caiz değildir. Umarım beni yanlış anlamazsınız. Yani zat-ı âlilerinizi kızdırmak, küstürmek filan istemem ama işte biz de emir kuluyuz. Allah’ın emrine tabiyiz. Ayrıca en derin hürmetlerimi de arz etmeyi borç bilirim efendim.
Ama diyelim mesela yolda hanımınla, ananla veya bacınla kendi halinde yürüyen bir delikanlısın. Bu hal üzere mahremine hem de senin yanında laf attılar diyelim. Bunları eğer gücün yetiyorsa hemen oracıkta hemen o anda bizzat dövmen daha faziletlidir. Lakin baktın; kalabalıklar. Bu serserilerin hepsini bir bir mimleyip, daha sonra mahalleden bir kasa adam toplayıp dövdürmen de caizdir. Hatta daha caizdir. Çünkü bu tip serserilere ders vereyim derken onlardan dayak yemen, onları daha da cesaretlendirebilir. O halde bu tip tıynetsizler de yaptıklarının yanlarına kâr kalacağı gibi bir izlenime kapılabilirler. Böylelikle cemiyet hayatının huzurunu bozan bir kötülük daha teşvik edilmiş olur. Bunun sorumlusu da siz olmuş olursunuz. Keza evet; yerine göre dövmek de dövdürmek de caizdir.
Hocam, Biz arkadaşlarla her hafta Çarşamba günleri halı sahada maç yapıyoruz. Top oynamak caiz midir değil midir? Caiz değilse eğer bugüne kadar oynadığımız topların tövbesini nasıl eda etmeliyiz?
uhterem Talib,
Her ne kadar bazıları “Futbol asla sadece futbol değildir” deseler de özü itibariyle futbol, bir spordur. Asrımızda hekimler; düzenli idman yapmayı veya herhangi bir spor dalıyla iştigal etmeyi hararetle tavsiye etmektedirler. Tababet camiası; sporun, kasların kuvvetlenmesinden, sağlığa ziyadesiyle zararlı olduğu bilinen şişmanlığın giderilmesine, düşünme istidadının tekessür etmesinden, yaşlanma sürecini geciktirmeye kadar pek çok konuda insanın sağlığına ciddi katkıları olduğu hususunda hemfikirdir. Keza; Peygamber Efendimiz de (s.a.v.) birçok sporları gerek bizzat yaparak gerekse de mübarek sözleri ile teşvik etmişlerdir. “İki hedef arasında koşan kimsenin her adımı için bir hasene vardır.” (Taberani, Fadbir-remy: 23/a) “Ok yarışı yapın, vücutça sertleşin, yalın ayak yürüyün” (Mecmeu’z-Zevâid, 5/136) (Hadi bakalım badi buldingciler! Bu hadis size) hadislerinin yanı sıra Efendimiz’in (s.a.v.) Hz. Aişe (r.a.) ile koşu yarışı yaptığı hatta bir defasında yarışı Hz. Âişe’nin (r.a.) diğerinde de Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kazandığı (Ebu Davud,Cihad 68) kayıtlara geçmiştir.
Bütün bunlar ve benzeri sportif müsabakalar, pek çok fıkıhçı tarafından cihada hazırlık idmanları olarak görüldüğü için bırakın caiz görülmemek, mendub yani yapana sevap kazandıran, yapmayana ise günah kazandırmayan, teşvik edilen işlerden olarak görülmüştür. Hülasa; maçlarda faul yapmadığın, hakeme, karşı takımın oyuncu ve taraftarlarına küfür ve hakaret etmediğin, mensup olduğun taraftar grubuyla park işgal edip, başbakanlık ofisini işgal etmek gibi suretlerle ümmete zulmetmek isteyenlerin darbe projelerine destek vermediğin sürece; sadece Çarşamba akşamları değil Pazartesi ve Salı akşamları dahi futbol oynayabilirsin.
Lakin caiz olmadığından değil de şahsi tavsiyem olarak perşembeyi cumaya bağlayan geceyi manevi açıdan daha iyi değerlendirebilirsin diye düşünmüyor değilim.
GENÇ'ın Yazısı.