Merve Kurtoğlu

Vahiy kâtibi Zeyd bin Sabit, O’nu anlatması istendiğinde duraklamış, “Eğer bütün hallerinden ve sözlerinden sual ederseniz, O kıyısı olmayan bir denizdir.” demiş.

Hikmet, aforizma, özdeyiş, slogan ve atasözlerinin hayatlarımızdaki yerleri azımsanamaz. Çünkü bu kavramlar ayırdedici sınırlar çizer. Aforizma Grekçe, özdeyiş ise Fransızca ‘maxim’in öztürkçesi. Osmanlıca karşılıkları vecize veya kelamıkibar. Ama hepsi bu kadar…

Kelimeler ve kelimelerin birleşmesiyle oluşturduğumuz söylemler bir fikrin kolay kavranması ve temellük edilebilmesinde kullanılır. Peki ya fikrin yaşanması? Basit bir retorik aracı olan slogan bunu sağlayabilir mi? Bize daha fazlası gerekmiyor mu? Yani hayatlarımıza yön veren özdeyişleri, aforizmaları hikemiyyattan birer deyiş yapmamız gerekmez mi?

Hikmet, bu söylemleri yaşamına uyarlayıp sınırlarını çizende… Vahiy kâtibi Zeyd bin Sabit, O’nu anlatması istendiğinde duraklamış, “Eğer bütün hallerinden ve sözlerinden sual ederseniz, O kıyısı olmayan bir denizdir.” demiş.

Kötülere güler yüz göstermenin O’nun yüksek davranış biçimlerinden olduğunu ise arkadaşı Amr bin As’tan öğrenmiştik: ”Allah’ın elçisi kavmin en kötülerine güler yüz gösterip, lütuf ve kerem ile bakar ve iltifatlarda bulunurlardı ki, aralarında oluşacak sıcaklık ve yakınlıkla, İslamı kabulleri kolaylaşsın…”

Kıtlıkta aç bir adam bir bahçeden hurma toplayıp yemiş, bunu gören bahçe sahibi adamı dövmeye kalkmıştı. Manzaraya şahit olan Hz. Peygamber ise bahçe sahibine şu unutulmaz sözle hitap etmişti: ”O cahildi, sen ona öğretmeliydin. O açtı sen onu doyurmalıydın!”

Günahkârların toplumdan dışlanmasına karşı çıkar, onları kazanmaya çalışırdı. Bir sarhoşa “Allah sana lanet etsin!” diye bağırarak tartaklayanlara “Ona lanet okumayın! Allah’a yemin ederim ki ben onu tanıyalı beri o hep Allah ve elçisini sever.”

Hikmetli sözler kâmil insanlara mahsus ve o kâmil insan, tevazu içinde yürüdü yeryüzünde. O Allah’ın boyası olarak indirildi, tüm insanlık ruhunu O’nunla boyasın diye. Kıyısı olmayan denizden bir dalga vurdu bütün evlere: “Din muameledir.”


GENÇ'ın Yazısı.